Ya Öyle Değilse

İki eski arkadaş bir araya geldik. Amacımız, piknik sefasından sonrası tartışmaktı! Konu konuyu açtı. Derken bir de baktık ki; okul anılarımızdan kentleşme ve mahalle kültürüne, pandemiden Beşiktaş'ın şampiyonluğuna, Köy Enstitülerinden orman yangınlarına kadar pek çok konuyu ele aldık. Muhabbet koyu, çaylar demli oldu. Devamı sizlerle... 

Yaz geliyor, son dönemeçteyiz! Yaz demek, tatil demek. Pek çoğumuz şimdiden tatil planlarını yaptı. Bu sezonda da, tatil fotoğrafları paylaşım rekorları kıracak. Tabi ki, yine o fotoğraflarda "kusursuz" görünmek için çaba sarf edeceğiz. Hatta şimdiden bu çabaya başladık. Bu çabayı ne için veriyoruz? Bu çabayı vermemizi kim, hangi sebeple istiyor?..

Sn. Cumhurbaşkanı’nın sözleri, sosyal medyada infial yarattı. Peki ya şimdi, muhalefet partilerinin yaptığına ne demeli? Şurada, epi topu bir buçuk yıl kalmışken, “erken seçim” naraları atmanın manası ne? Cumhurbaşkanlığı makamına kendi adayını oturtmak isteyen partilerin, elindeki en büyük kozdan feragat etmeleri ise, ben de bir “trajedi tiyatrosu” hissiyatı yaratıyor. Bu kadar ısrarcı bir ani yükseliş, pek hayra alamet değil...

Sistem diyor ki; “ Ben seni yoğun ve stresli iş hayatıyla yoracağım. Bunu kabul et. Ama üzülme, boş bıraktığımı zannettiğin zamanlar olacak. O zamanlarda da, donat masanı ve aç televizyonu. Olmadı mı? Bir AVM seni bekliyor, git bir tur at. Yok, yok yetmedi bu; en iyisi bir tatile git. Bak bu havada deniz ne güzeldir?” diyor ve öğüt veriyor.

Sanırım, bugünkü gençlerin tercihlerinin sebeplerini açıklamaya bu cümleler yeter!

Şimdi bize düşen; Karacaoğlan’ın birbirinden seçilmez dediği üç dertten birini konuşmanın vakti! Çünkü an itibariyle işsizlik had safhada ve kritik seviyeyi aşmış durumda… İş ilanlarında öyle bir profil aranıyor ki, zannedersiniz yıllardır üretemediğimiz yerli aracı tek başına üretecek, ülkemizin uzaya ilk ayak basan astronotu olacak!..

Sıra, topyekûn şirket hegemonyasına bırakılmış bir ülkenin tarihine dem vurma vaktinde… Cumhuriyet tarihinin en büyük işsizler ordusu, bugün kayda geçti!..

Biz; şirketleri çok sevdik, onlara çok güvendik. Ama önce onlar gitti… Pandemi sürecinde pek çok işletme, Kod-29 üzerinden işçi çıkarımı yaptı. Çıkarılanların gerçekten uygunsuz davranışları mı vardı?..

Pandemi süreci ve iş dünyasına ilişkin ana akım kalıplara “ Ya Öyle Değilse?” sorusunu yönelttiğimiz podcast yayınımız sizlerle.

Dün Ballıkayalar, Uzungöl, bugün İkizdere, yarın Gürdere... Ne değişecek? 

Doğa tahribatına ilişkin analiz, yayında, yanında...