Bu bölümde hayatın bize şans eseri gelen, insanı gülümseten minik mutlulukları konuşuyoruz. Gün içinde karşımıza çıkan küçük ama tatlı anları paylaşıyoruz.

Bu bölümde, insanlarda hoşumuza gitmeyen özellikleri masaya yatırıyoruz. Ama sadece “sevmiyoruz” deyip geçmiyoruz; neden sevmiyoruz diye de sorguluyoruz. Belki bizde olmadığı için, belki kıskandığımız için, belki de geçmişte canımızı yakan birine benzediği için… Kendimizi dürüstçe sorguladığımız, yargıdan çok farkındalık dolu bir sohbet!

Ayurveda bizim için yeni bir dünya. Henüz uzmanı değiliz ama öğrendiğimiz kadarıyla bu bölümde kendi aramızda “ben Pita mıyım, Kapa mıyım, niye hep denge diyorlar?” gibi sorularla eğlenceli bir sohbet yaptık. Ayurveda felsefesini ilk adımlarla anlamaya çalışırken, nelerini sevdik, neleri ilginç bulduk konuştuk.

Bu konuyu duyup sen de neymiş bu Ayurveda dediysen, bu bölümde üçüncü kişi olarak bize katıl! 🎙️💭

Hayatın her alanına sızmış, çoğu zaman fark etmeden taşıdığımız bir yük: beklentiler. Kendimizden, sevdiklerimizden, tanımadıklarımızdan, hayattan...

Bu bölümde, beklentilerin nereden geldiğini ve bizde nasıl hisler bıraktığını konuştuk. Beklentiyle umut arasındaki fark ne? Beklentisiz yaşayabilir miyiz? Ve beklentisizlik gerçekten özgürlük mü?

Siz de bu sohbete üçüncü kişi olarak katılın! 🎙️💭

Bağımlılık hep zararlı mıdır? Bu bölümde pozitif bağımlılık kavramını tartıştık. Önce bağımlılık nedir, ne zaman sadece bir alışkanlık ya da rutin olmaktan çıkar? Sonra da bizi iyi hissettiren şeylerin de bağımlılık olabileceğini konuştuk. İnce çizgiler, kafa karışıklıkları ve kendi deneyimlerimizle dolu bir sohbet oldu.

Siz de bu bölümde üçüncü kişi olarak bize katılın! 🎙️💭

Bu bölümde büyümekle birlikte gelen o farkındalıklardan bahsettik. Artık insanları değiştirmek istemediğimizden, olduğu gibi kabul ettiğimizden… Her yaşın kendi güzelliğini taşıdığından… Ve bazı şeylerin sadece zamanla değil, gerçekten fark ettikçe değiştiğinden.

Biraz iç döktük, biraz düşündük. Belki sen de dinlerken kendi fark ettiklerini hatırlarsın.

Aynı olaylara nasıl bambaşka tepkiler verdiğimizi, hepimizin dünyayı kendi filtresinden gördüğünü fark ettik. Aynı filmi izleyip farklı hissetmek, aynı anda iki farklı duyguyu yaşamak, hatta kendi geçmişimize bile her seferinde farklı bir gözle bakmak…

Her şeyin zihnimizden, bakış açımızdan nasıl şekillendiğini sorguladık.

Belki de gerçek dediğimiz şey, sadece bizim penceremizden görünen manzaradır?

Bu bölümde ChatGPT’ye doğum tarihimizi vererek kendimizi analiz ettirdik. MBTI, Enneagram, astroloji gibi farklı kişilik testleri üzerinden sorular sorduk ve bakalım yapay zekâ bizi ne kadar tanıyabiliyor? Eğlenceli, yer yer sorgulayıcı ve bol kahkahalı bir bölüm sizi bekliyor. Sizce doğum tarihiniz kişiliğinizi ne kadar yansıtıyor?

Bu bölümde insanların neden başkalarının hayatlarına bu kadar rahat karışabildiğini konuştuk. Tanımadığın birine laf atmak, hiç sorulmamış bir konuda yorum yapmak ya da birinin tercihine karışmak… Kendi hayatına odaklanmak bu kadar zor mu gerçekten?

Bizce çoğu zaman bu tepkiler düşünmeden, refleks gibi veriliyor. Belki de altında özgüvensizlik, belki de yönünü bulamamışlık var. Kendi yaşadığımız anekdotlar üzerinden bu davranışları tartıştık. Siz de bu sohbetimize üçüncü kişi olarak katılın! 🎙️👀

Hepimizin kulağında yankılanan o meşhur cümle: “Aman elalem ne der?”

Peki kim bu elalem? Ve en önemlisi… neden bu kadar umursanır?

Bu bölümde toplumun görünmez kurallarını, “elalem” baskısının hayatlarımızı nasıl şekillendirdiğini, çocukluktan itibaren üzerimize giydirilen “ayıp”ları, “olmaz”ları, “yapılmaz”ları masaya yatırdık. Ve tabii ki kendi deneyimlerimizle, bu kalıplardan nasıl sıyrıldığımızı (ya da sıyrılamadığımızı) da paylaştık.

Biraz güldük, biraz düşündük ama en çok da şunu sorduk:

“Başkalarının ne düşündüğüyle yaşanır mı bu hayat?”