Hoş geldiniz! Bu videoda Rollo May’in Kaygının Anlamı kitabının ikinci bölümüne geçiyoruz: Kaygının Felsefi Yorumlayıcıları. Freud’dan önce, kaygı problemi genellikle etik ve din felsefesi çerçevesinde ele alınıyordu. Bu bölümde May, kaygı konusundaki en derin içgörülerin Kierkegaard, Spinoza ve Pascal gibi dini ve felsefi düşünürlerden nasıl geldiğini anlatıyor. Felsefi arka planların kaygı kavramını nasıl şekillendirdiğini anlamak için bu bölüm çok önemli. Kaygının düşünce dünyasındaki etkilerini keşfetmek için bizimle kalın!

Merhaba Another Bookworm takipçileri! Bugün, Rollo May’in Kaygının Anlamı kitabının ilk bölümünü inceliyoruz: 20. Yüzyılda Kaygı. Bu bölümde, 1945 sonrası atom bombasının doğuşuyla kaygının örtük bir sorundan açık bir toplumsal meseleye nasıl dönüştüğünü ele alıyoruz. May, 20. yüzyılın ortalarındaki toplumsal ve bireysel kaygı kaynaklarını derinlemesine inceliyor. Özellikle içsel karmaşa, psikolojik yön kaybı ve belirsizlik gibi konuların nasıl modern kaygının bir parçası olduğunu konuşacağız. Bize katılın ve kaygının köklerini birlikte keşfedelim!

Bu videoda Rollo May’in çığır açan eseri Kaygının Anlamı kitabını inceliyoruz. May, kaygıyı psikoterapinin merkezi bir sorunu olarak tanımlıyor ve bunun modern hayatımızı nasıl şekillendirdiğini açıklıyor. Kierkegaard’ın varoluşçu düşüncelerinden Freud’un psikolojik teorilerine kadar, May kaygının hem yıkıcı hem de yapıcı olabileceğine dair karmaşık bir anlayış sunuyor. Bu videoda, kitabın giriş bölümünü, ana temalarını ve önemli çıkarımlarını ayrıntılarıyla ele alıyoruz. Kaygının ilkel hayatta kalma içgüdülerimizden modern sosyal baskılara nasıl evrildiğine dair May’in düşüncelerini keşfedin.

Final bölümü.

Desteklemek isterseniz: https://anchor.fm/ilgazinkitapligi

BU VİDEO BEN. 

BU VİDEO NE OLDUGUM.

 BENİMLE İLGİLİ HER ŞEY. 

TÜM SANATÇILARA GELSİN. 

TÜM İSYANKARLARA GELSİN.

 YA İSTİKLAL YA ÖLÜM.

Desteklemek isterseniz:

https://anchor.fm/ilgazinkitapligi

Desteklemek isterseniz: 

Şiddetin yarattığı coşkuyu inceliyoruz. Şiddet neyden doğar? Nasıl bir etkisi vardır? Nasıl ihtiyaçlara hizmet eder?

 Desteklemek isterseniz: https://anchor.fm/ilgazinkitapligi

Bu bölümde saldırganlığın geleneksel yönlerinin dışında daha önce üzerinde belki de düşünmediğimiz yapıcı yönlerine de değiniyoruz. Yapıcı ve yıkıcı olabilen saldırganlık tam olarak nedir? Kökünü latince aggredi'den alan aggression, ne demek istiyor? Amacı ne? Hepimiz saldırgan mıyız? Sebebi ne? Başka nasıl yorumlanabilir?  Rollo May'in ışığında konuyu inceliyorum ve yorumluyorum. En sonunda da tamamen öznel fikirlerim ve katkılarımla...  Desteklemek isterseniz: https://anchor.fm/ilgazinkitapligi

Paul Tillich: Olma gücü, olmanın olmamaya mücadele vermesinde belli olur. Öz Olumlama ve Kendini Ortaya Koyma! Güç ancak çatışma ortamlarında test edilebilir. Birey ve Toplum daimi olarak çatışır. 

Desteklemek isterseniz: https://anchor.fm/ilgazinkitapligi