Belli bir kesim kabinesindeki kadın sayısı nedeniyle Biden’a övgüler sıralıyor, Biden’ı en büyük demokrat ilan ediyor, feministliğinden filan dem vuruyor...

Yardımcısı Kamala’dan başlayalım; kim bu Kamala Harris, görüşleri neler?

Amerika'da seçmenin Trumpcı ve Bidencı olarak ikiye bölünmesi anlaşılabilir de bize ne oluyor? Her Amerikan seçiminde birileri Bush'u birileri Clinton'ı birileri Obama'yı birileri Trump'ı ya da Biden'ı babası ilan ediyor. Birçok kez değindik; hepsi "SİSTEM"in adamıdır. Aynı çıkar gruplarına çalışırlar, aynı think-tank'lerde yuvalanırlar, aynı silah petrol ve ilaç şirketlerinden fonlanırlar. Ortadoğu ya da Uzakdoğu'daki Amerikan çıkarları neyi gerektiriyorsa onu yaparlar. Trump da YPG/PKK'ya yüzlerce tır silah desteği sağlar, Obama da, Biden da...

“Piyasa demokrasisi” diye adlandırmıştı Attila İlhan, durumu. Bir “Cumhuriyet’in Demokrasisi” vardır diyordu, bir de PİYASA’nın!

Piyasa mangır demektir… Her şeyi belirleyen PARA’dır. "Piyasa Ddemokrasi”sinde her şeyin ve herkesin fiyatı vardır. Bu “sistem” kişileri, yönetimleri, vekilleri, başkanları "likit"leştirir!

“ÖNCE PARTİM” ya da “ÖNCE BEN” diye gevreyenler, içine döküldükleri kabın şeklini almak zorunda kalırlar.

SİSTEM onları sıvılaştırır. Kendisi olmaktan çıkarır. Emperyalizmin ustaca kullandığı "Yumuşak Güç" budur işte. Kendi halinde bir adamı, kibirle ve hırsla yıkar, "siyaset sahnesine" bir şebek çıkarır.

Birleşmiş Milletler Örgütü bundan tam 72 yıl önce, 2. Paylaşım savaşının hemen ardından 1948'de "İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi"ni ilan etti.

10 Aralık ile başlayan hafta yıllardır İnsan Hakları ve Demokrasi Haftası olarak anılıyor ve nereye baksanız hep aynı klişe cümleler karşımıza çıkıyor. Şifreli bir dil var ortada ve şifreli bir örgütlenme. Küresel "şifrecilerin" en gözde şifrelerini şöyle sıralayabiliriz: 

Şimdi bu çerçevede günün önemine binaen Birleşmiş Milletler Örgütünün ünlü insan hakları bildirgesindeki bazı maddelere bir gözatalım:

1. madde diyor ki bütün insanlar hür ve eşit doğarlar... ACABA?

Yıllar oldu "Hangi Avrupa" diyeli... Ses kaydını dinleyeceğiniz 17 Avrupa ülkesinden röportajları içeren "Hangi Avrupa" derlemesi tam 12 yıl önce Aralık'ta yapılmıştı. Her birinin kendi iç çelişkileri ve Türkiye'ye bakışlarını derlemiştik. Başta Özlem Bülbül olmak üzere emeği geçen tüm arkadaşlarıma selam olsun. 

Bu belgeselde insan hakları, demokrasi, ifade özgürlüğü bayraktarlığı yapan Avrupalı devletlerin iki yüzlülüğü açık seçik ortaya konmuştur. Bu ortaya koyuş tabi ki cezasız kalmadı. Tam da bu bölümün yayına girdiği günlerde İsveç başta olmak üzere bazı Avrupalı ülkeler İsrail ve Amerika Büyükelçilikleri Ankara'da Dışişlerimize başvurarak programımızın yayınına son verilmesini istediler ve AKP Hükümeti hiç tereddüt etmeden isteklerini yerine getirdi. Sınırlar Arasında yasaklandı ben de kapı önüne kondum.

Yabancı elçilerin müdahalesiyle yayınına son verilen bir program oldu Sınırlar Arasında. Ben de bu yasağı bir madalya gibi taşımaktayım.

1999'da Türkiye'den istenenler gerçekleşmezse bir 'tren kazası' olacak diye tehdit ediyorlardı. 

2 yıl sonra Türkiye'ye kurulan tuzağı anladık. Avrupa Komisyon Başkanı Romano Prodi Kıbrıs'taki sorunlar çözülmese de Güney Kıbrıs'ın üye yapılabileceğinden söz etti!

2002'de Annan planı açıklandı ve sadece bir ay sonra Klerides Kıbrıs'ın tümünü temsilen Kopenhag zirvesine katıldı. Avrupa Birliği üyeliği kendisine gümüş tepside verildi.

Annan planı sonuca ulaşmıştı. Mükemmel bir oldu bitti gerçekleşmişti. Adayı Rumlar temsil edecekti...

24 Kasım "Millet Mektepleri" seferberliğinin başlatıldığı gün.

Mustafa Kemal Atatürk "Memleketin refahı 2 orduya bağlıdır" demişti, "Asker ordusu ve irfan ordusu..." Ne yazık ki vefatından sonra, tanzimatçı yönetimler Milli Eğitimin "milli"sini tuz buz etti.

Fotoğraf: 1928 yılında babam küçük öğrencileriyle çocuk bahçesinde...

Attila İlhan ders niteliğindeki konuşmalarında hep altını çizerdi:

Karabağ altın ve zengin madenlerin vatanı ve enerji geçiş yollarının...

Mustafa Kemal ATATÜRK’ün iç içe üç büyük eylemi vardır:

O’nun “ihtilalci” ve “inkılapçı” eş zamanlı harekatını en iyi anlatan Attila İlhan’dır. O nedenle Hangi Atatürk kitabından küçük bir derlemeyi bu 10 Kasım'da  gençlere sunmak istedim.