Demir çelik endüstrisi, ülke ekonomisi ve sanayileşmede lokomotif bir sektör olma özelliğine sahip. Demir çelik sektöründe gözlenen gelişmelerle kalkınma süreci arasındaki ilişki incelendiğinde, ekonominin demir çelikle ilgili alt sektörlerinin de ülke kalkınmasında büyük bir rolü olduğu açıkça görülüyor.
Demir çelik sektörünün başarılı olmasının sebeplerinden biri, endüstriyel dallara girdi vermesidir. Demir çelik sektörü, başta inşaat malzemeleri olmak üzere otomotiv, gemi, uçak, demiryolu ve vagon gibi tüm taşıtlarda kullanılıyor. Demir çelik sektörü ayrıca tüm makine, cihaz ve eşya üretimine de katkı sağlıyor.
Türkiye’nin toplam ham çelik üretiminin yaklaşık dörtte üçü ark ocaklı tesisler, dörtte biriyse entegre tesisler tarafından gerçekleştiriliyor. Sektörün ağırlıklı olarak ark ocaklı tesislere yönelmesinin sebebiyse çok daha küçük ölçekte finansman gerektirmesinden kaynaklanıyor. Bunun nedeni olarak, Türkiye’de entegre tesislerin temel hammaddesi olan demir cevheri yataklarının bulunmamasından kaynaklandığı gösteriliyor. Çünkü entegre tesislerin temel hammaddesi demir cevheriyken, ark ocaklı tesislerin temel hammaddesiyse demir çelik hurdası.
Sigorta sektörü açısından demir çelik endüstrisi
Sigorta sektörü açısından demir çelik endüstrisi irdelendiğinde, Kimya Mühendisleri Odası 2020 Türkiye Endüstriyel Yangın ve Patlamalar raporu verilerine göre ülkemizdeki yangın ve patlamaların yüzde 14’ünün bu sektörde gerçekleştiği görülüyor. Dolayısıyla bu türdeki endüstriyel yangın ve patlamalar, demir çelik sektörü için hem çalışan güvenliği hem de üretimin sürdürülebilirliği açısından riskler taşıyor. Bu hususta sigorta şirketleri yaptıkları saha ziyaretlerinde, hurdanın girişinden mamul maddenin çıkışına kadarki tüm süreci titizlikle inceliyor. Örneğin hammadde içerisindeki yabancı maddelerin olabileceği varsayımıyla hareket eden sigorta şirketleri işletme sahiplerini uyarabiliyor. Gerekli uyarılar yapılıyor, filtrasyon sistemlerin önlemleri kontrol ediliyor, filtrelerin algılama sistem kontrolleri yapılıyor ve potalar inceleniyor. Bunun yanı sıra sarf malzemelerin kullanım ömürleri konusunda detaylara bakılıyor, tüm yangın, güvenlik ve iş güvenliği önlemleri kontrol edilerek risk analizi sonrası müşterilere geri bildirim sağlanıyor. Önleyici sigortacılık böylece, ülkemizin lokomotif sektörleri arasında yer alan demir çelik sektöründeki iş sürekliliğine katkıda bulunuyor.
Kaynaklar:
ticaret.gov.tr
dijiportmedya.com