İnsanlığın Beş Büyük Sıçrama Noktası" podcast serimizin yeni bölümünde insanlığın harici belleğini, "yazı"yı ele alıyoruz. Ateşin etrafında toplanıp tarımla kök saldıktan sonra, medeniyetimizi ayakta tutacak kurumsal bir hafızaya ihtiyaç duyduk. Bu bölümde, insanlık tarihinin üçüncü büyük sıçraması olan yazının icadına tanıklık edeceğiz. Yaklaşık MÖ 3200'lerde Sümer'de, şiirsel metinler için değil, tamamen pratik bir ihtiyaç olan muhasebe ve ticaret kayıtlarını tutmak için doğan bu devrimci teknoloji , basit resimlerden sesleri temsil eden sembollere, yani çivi yazısına dönüştü. Yazı; devletlerin, yazılı kanunların ve bürokrasinin temelini atarken , aynı zamanda tarihi efsanelerden ibaret olmaktan çıkarıp kaydedilebilir bir olguya dönüştürdü. Bilginin nesiller boyu birikerek yayılmasına olanak sağlayan , Gılgamış Destanı gibi edebi eserleri ölümsüzleştiren ve insanlığa adeta bir harici bellek hediye eden yazının medeniyetimizi nasıl olgunlaştırdığını birlikte keşfedelim.