Oldukça keyifli bir günün ardından Instagram'da birkaç story gezince modunun epey düştüğünü fark eden Berna, gün içerisinde sosyal medyada denk geldiğimiz içeriklerin düşüncelerimizi, duygularımızı ne kadar etkilediğini fark ediyor ve dinleyicilerini de Instagram'ın bu etkisi konusunda dikkate davet ediyor. 

Şimdiki Aklım Olsa, diyerek iç geçirdiğimiz meselelerin bizi şu an fırsatları kaçırmış, kaybetmiş hissettirişine dikkat çeken Berna, aslında bu bakış açısının ne kadar empatiden yoksun ve hatalı olduğunu kendi geçmişinden örnekler vererek dinleyicilerine hatırlatıyor...

Çocukluğundan beri, fazla hassas, huysuz, mızmız, olarak etiketlenen Berna, Dr. Elaine Aron'un psikoloji dünyasında kattığı "Hayli Duyarlı Kişi -highly sensitive person-" tanımıyla tanıştıktan sonra, bunun genetik bir kod olduğunu farkına varışını ve karakterini kabulleniş sürecini anlatıyor. 

Oruç tutmadığı halde Ramazan ayında rutininin inanılmaz değiştiğini fark eden Berna, kendi rutinini etkileyen faktörleri sorgularken, zaman zaman başkasının ihtiyaçları için kendi ihtiyaçlarından taviz verdiğini fark ediyor. Podcastin bu bölümünde de dinleyicilerini, öncelikler listelerine bi göz atmaya, başkaları için kendilerinden taviz verme sebeplerini sorgulamaya davet ediyor. 

Prof. Dr. Kemal Sayar'ın "İnsanın evi anlaşıldığı yerdir." sözünden ilham alan Berna, bu bölümde, "anlaşılmak" kavramının insan ruhunda açtırdığı çiçekleri, yatıştırdığı öfkeyi, sildiği yalnızlık hissini konuşuyor. 

Bu bölümde Introvert (İçe Dönük) Kişilik Tipi ve Extravert (Dışa Dönük) Kişilik Tipi'nin özelliklerini ve farklılıklarını anlatan Berna, dinleyicilerine enerjilerini nereden, nasıl ortamlardan aldıklarını ve onlara neyin iyi geldiğini sorgulatıyor. 

Nihan Kaya'nın İyi Aile Yoktur kitabından epey etkilenen Berna, geleneksel çocuk yetiştirme zihniyetini dinleyicilerine de sorgulatmak istiyor. Gerçekten anne babalık kutsal bir mevki mi, anne-babalar ne ederse iyi mi eder, bu bölümde derinlemesine konuşuluyor. 

Podcast yolculuğundan memnun bir sürücü olan Berna, vites yükseltmeye karar veriyor ve bu yolculuğu daha da eğlenceli hale getirmek için direksiyonu yeni yollara kırıyor. 

Sting'in meşhur Englishman in New York şarkısından ilham alan Berna, bu bölümde, başka bir ülkede, başka bir şehirde hatta belki de kendi evinde yabancı hissetmenin o buruk tadını anlatıyor.

Friends Reunion bölümünde karakterlerin bir hayli yaşlanmış oluşuna tüm seyirciler gibi duygulanan Berna, yaşlanmanın neden üzüldüğümüz bir kavram olduğunu sorguluyor.