YASİN SURESİ 1-27 N041 M036
Mekke döneminin ortalarında nazil olan bu sûre, Kur’ân'ın muhkem olduğunu, hiç bir çağda değişmeyeceğini, Hz. Muhammed'in (s.a.v.) peygamberler kafilesinden olduğunu, inkârcıların kibir ve inadını, âhirette dirilişi, daha önceki elçilerin mücadelesini, inkârcıların kaybedişini, güneşi, ayı, denizi, yıldızı, dağları ırmakları Allah'ın yarattığını, cimrilerin cürmünü, kıyametin dehşetini, cennetin selametini, suçlunun suçsuzdan ayrılacağını, âhirete iman etmeyenlere bu tabiatın âhirette delil olduğunu ve bütün yaratılanların Allah'ın, kün=ol emriyle oluverdiğini anlatır. 83 âyettir.
بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمَنِ الرَّحِيمِ
Rahmân ve Rahîm olan Allah'ın adı ile.
1- Yâ-sîn
2- Muhkem ve Hikmetli Kur’ân'a and olsun ki,
3- Şüphesiz sen, Peygamberlerdensin.
4- Sen, (Allah'ın gösterdiği ve iki dünyada da Cennet hayatına götüren) dosdoğru bir yol üzerindesin.
5- Her şeye galip ve merhamet sahibi Allah'ın indirdiği kitaptır.
6- Ataları azab ile korkutulmamış, bu yüzden de gafil kalmış bir kavmi sakındırman için (indirilmiştir.)
7- And olsun ki, onların bir çoğuna (o azap) sözü hak olmuştur. Artık bunlar iman etmezler.
8- Şüphesiz biz onların boyunlarına, çenelerine kadar demir kelepçeler geçirdik. Şimdi onlar burunları yukarda somurtmaktadırlar.
9- Biz, onların hem önlerine, hem arkalarına birer set çektik ve onları sardık, artık onlar görmezler.
10- Sen onları ha uyarmışsın, ha uyarmamışsın, onlara göre aynıdır. Onlar iman etmezler.
11- Ancak Kur’ân'a uyan ve Rahmân olan Allah'ı görmeden korkan kimseyi uyarırsın. Sen, o (Kur’ân'a uyan ve Allah'tan korkan) kimseyi mağfiret ve yüce bir mükâfatla müjdele.
12- Şüphesiz ölüleri biz diriltiriz. Ve biz onların (dünyada) önceden gönderdiklerini ve (geride bıraktıkları) eserlerini yazarız. Biz her şeyi apaçık bir kitapta saymışızdır.
13- Sen onlara şehir halkının kıssasını misal ver. Hani onlara elçiler gelmişti.
14- Biz o zaman onlara iki elçi göndermiştik de, onlar o ikisini yalanlamışlardı. Biz de üçüncüsü ile desteklemiştik de onlara; "Şüphesiz biz size gönderilen elçileriz" demişlerdi.
15- (Kâfirler): "Siz de bizim gibi insansınız, Rahmân, hiç bir şey indirmemiştir. Siz yalan söyleyenlerden başka bir şey değilsiniz" dediler.
16- "Rabbimiz biliyor ki, biz gerçekten size gönderilmiş elçileriz" dediler.
17- "Bizim üzerimize düşen açıkça tebliğ etmektir."
18- (Kâfirler): "Sizin yüzünüzden biz uğursuzluğa düştük. Eğer davetinizden vazgeçmezseniz, yemin olsun sizi taşlarız ve bizden size yakıcı bir işkence de dokunur" dediler.
19- "Sizin uğursuzluğunuz, sizin beraberinizdeki küfrünüzdedir. Size Allah'a iman hatırlatıldığı için mi bizi taşlayacaksınız? Hayır, siz haddi aşan bir kavimsiniz" dediler.
20- Şehrin en uzak yerinden bir adam koşarak geldi ve "Ey kavmim, bu elçilere uyun" dedi.
21- "Sizden hiç bir ücret istemeyenlere uyun, onlar hidâyete ermiş kimselerdir."
22- "Ben, beni yaratana niçin ibadet etmeyeyim? Siz hepiniz O’na döndürüleceksiniz.”
23- "Ben hiç O’ndan başka ilahlar edinir miyim? Eğer O Rahmân bana bir zarar yapmak dilerse, onların şefaati bana hiçbir şeyde fayda vermez. Beni kurtaramazlar da."
24- "O vakit ben apaçık bir sapıklık içinde olurum."
25- "Şüphesiz ben Rabbinize iman ettim. Bunu benden duyun."
26-27- Ona, "Gir Cennete" denildi. O da; "Keşke kavmim Rabbimin beni afvettiğini ve beni Cennette ikram olunanlardan kıldığını bilseydi" dedi.
https://soundcloud.com/kuranikerimtefsiri/yasin-suresi-1-27-tefsiri-ali-kucuk