Dünyamızda ilginç yerlerden biri daha bugünün yayın konusu. Doğu Sibirya’da Sakha Cumhuriyeti’ndeki Batagaika krateri, 1960’larda bölgedeki orman temizlendikten sonra ortaya çıkmış. Bilim insanları buraya "Mega Çöküş" adını verirken, Yerliler de, dünya'nın bağırsakları sökülmüş veya  kocaman bir yara açılmış görüntüsü nedeniyle "Cehennem Kapısı" veya "Yeraltı Dünyasının Kapısı" adını vermişler. Görüntü hem etkileyici hem de ürkütücü.

Türk Edebiyatı’nda Baba-Oğul Romanları serisinde 4. sırada "Tutunamayanlar" isimli kitabıyla Oğuz Atay yer alıyor. Roman, öykü ve oyun yazarı Oğuz Atay, 12 Ekim 1934'te Kastamonu'da dünyaya geldi.

Amerika'nın Kaliforniya eyaletinde 1901 yılından bu yana 123 senedir yanan ampul rekor kırarak adını tarihe yazdırdı.  İtfaiye Müdürlüğü’nde yer alan ampul, sürekli açık tutuluyor ve günümüze kadar hiç kapatılmadı.

Kadın Mucitler serisinde bugün herkesin bildiği bir ismi konuk ediyoruz,  Marie Curie. Radyoaktivite alanında öncü araştırmalar yapmış ve bu araştırmaları sonucunda Nobel Ödülü'ne layık görülmüş Polonyalı-Fransız fizikçi ve kimyagerdir.

Masal günümüzde Japon Masallarından birini seslendireceğim.

Günah keçisi, suçsuz olduğu hâlde başkalarının suçu, üzerine yüklenilen kişi ya da topluluğa verilen isimdir.  Her deyimin ve her atasözünün elbette bir hikayesi var. Bazısı çeşitli toplumlarda değişik zamanlarda ve farklı şekillerde ortaya çıkmıştır, bazılarının çıkış noktası ise oldukça geçmiş dönemlerdeki dini inanışlara ve ritüellere dayanır. Scapegoat adı verilen ve Türkçe'ye günah keçisi olarak çevrilen ritüel, bu vesileyle dilimize girmiş bulunuyor.

Bugün bir kasaba ve iki ülkeyi konu edelim, zira gerçekten çok ilginç bir durum yaşanıyor bahsedilen yerde.

1957 Fethiye depreminde binlerce kişiyi ölümden kurtaran Kaymakam olarak anılan ve Türkiye’de önemli bir devlet adamı ve vali olarak tanınan Kâmil Nezih Okuş' tan bahsedelim bugün.

Türk Edebiyatı’nda Baba-Oğul Romanları serisinde 3. sırada "Eskici ve Oğulları" isimli kitabıyla Orhan Kemal yer alıyor.

Leukai, İzmir körfezinin en uç noktasında Klazomenai'nin hemen karşısındadır. Bugün bu yere Çiğli çıkışındaki Sasalı beldesi geçildikten sonra ulaşılmaktadır. Yerleşim, Sasalı köyü ile Gediz ırmağı arasındaki alana yayılmıştır. Leukai, Hellen dilinde "ak yerin kenti " veya "akkavaklar" anlamındadır.