Sevgili günlüğüm, bu gün çok önemli şeyler öğrendim.

Farkında olmadan diğer canlılara zarar verebiliyormuşum.

Nasıl mı?

İşte hikayemde.

Tontik Baykuş annesiyle yürüyüşe çıkmıştı.

Annesi parkta oturup dinlenirken Tontik salıncakta sallanmak istedi.

Tontik Baykuş keyifli keyifli sallanırken salıncağın yanındaki çocukların fısıldaşarak konuşmalarını duydu.

Çocuklar gizemli bir şey konuşuyorlardı. Tontik iyice meraklandı ve...

BüşBüş yağmurlu bir günde evine giderken kapısının önünde minik bir kedicik gördü.

Minik kedicik hem üşümüş hem de acıkmıştı.

BüşBüş  üzülmüştü. 

Peki BüşBüş minik kedicik için ne yapabilirdi?

Zuzu kıvırcık saçlı, kocaman gözlükleri olan çevresi tarafından çok sevilen inatçı bir kız. 

Yine bir gün, inatçılığı üzerinde olan Zuzu,  okula gitmek için hazırlandı.

Ancak Zuzu için zor bir gün olacaktı.

Ali'nin Nergis ve Mehmet adında çok yakın iki arkadaşı vardı. Beraber çok güzel vakit geçirirlerdi. 

Bir gün Nergis oyun oynamak istemedi.

 Ali ve Mehmet tekrar birlikte oynamak istiyorlardı ancak önce Nergis'in sorununu çözmeleri gerekiyordu.

Tontik Baykuş mutlu bir sabaha uyandı. Kahvaltısını yaptı ve resim çizmek için hızla odasına gitti.

O resim çizerken odasını dağıtan biri vardı.  Tontik Baykuş odasını kimin dağıttığını bulmaya karar verdi.

Teknik nedenden dolayı bir süre hizmet verilemeyecektir.  

Begüm her sabah olduğu gibi mutfakta kahvaltı yapıyordu.

Birden arkasında büyük, mor bir gergedan geçti ve masadaki tabaktan bir krep alıp yemeye başladı.

"İnanılır gibi değil! Otobüsten bile büyük! Hem de mor!"

Üstelik bu gergedan çok da kabaydı. Begüm'ün krebini izin bile almadan yemişti.

Bir zamanlar sonsuz uzay boşluğunun derinliklerinde, küçücük, sevimli mi sevimli ve bir o kadar da özel biri yaşardı. Bu minicik birinin adı ORİ'ydi.

ORİ çok uzun zamandır bu kapkaranlık boşlukta tek başına yaşıyordu.

Taa kii... Özel yeteneğini keşfedene dek!

Sevgi ve paylaşmanın gücüyle, en karanlık gecelerin bile aydınlanacağını anlatan tatlı mı tatlı bir hikaye...