Share Prof Dr Ekrem Çulfa ( Aile Evlilik İlişki Terapisti / Danışmanı / Koçu )
Share to email
Share to Facebook
Share to X
By Ekrem Çulfa
The podcast currently has 68 episodes available.
Çocuk istismarını engellemek için çocuklar ne yapmalı? Neler yapmamalı? 👇👇👇 Çocuk istismarını engellemek için çocuklar aşağıdaki önlemleri alabilir:
Vücut bölgelerinin özel olduğunu bilmeli: Çocuklar, vücut bölgelerinin özel olduğunu ve kimse tarafından izinsiz olarak dokunulmaması gerektiğini öğrenmelidir. Bu konuda aileleri veya güvendikleri yetişkinleriyle konuşmalı ve rahatsız edici davranışlara karşı farkındalık geliştirmelidirler.
Güvendikleri yetişkinlere başvurmalı: Çocuklar, kendilerine dokunan, tacizde bulunan veya rahatsızlık veren herhangi bir durumu güvendikleri bir yetişkine bildirmelidir. Bu yetişkin, genellikle anne, baba, öğretmen veya okul rehberlik danışmanı gibi güvendikleri bir kişi olabilir.
Sır tutmamalı: Çocuklar, kendilerine yapılan taciz veya istismarla ilgili olarak kendilerine "sır" olarak sunulan herhangi bir bilgiyi paylaşmalıdır. Tacizciler, çocukları sessiz kÇocuk istismarını engellemek için çocuklar aşağıdaki önlemleri alabilir:
Vücut bölgelerinin özel olduğunu bilmeli: Çocuklar, vücut bölgelerinin özel olduğunu ve kimse tarafından izinsiz olarak dokunulmaması gerektiğini öğrenmelidir. Bu konuda aileleri veya güvendikleri yetişkinleriyle konuşmalı ve rahatsız edici davranışlara karşı farkındalık geliştirmelidirler.
Güvendikleri yetişkinlere başvurmalı: Çocuklar, kendilerine dokunan, tacizde bulunan veya rahatsızlık veren herhangi bir durumu güvendikleri bir yetişkine bildirmelidir. Bu yetişkin, genellikle anne, baba, öğretmen veya okul rehberlik danışmanı gibi güvendikleri bir kişi olabilir.
Sır tutmamalı: Çocuklar, kendilerine yapılan taciz veya istismarla ilgili olarak kendilerine "sır" olarak sunulan herhangi bir bilgiyi paylaşmalıdır. Tacizciler, çocukları sessiz kalmaları için korkutabilir veya tehdit edebilir. Ancak, çocuklar bu tür sırları yetişkinlere açmalı ve güvendikleri kişilerle iletişim kurmalıdır.
Kişisel sınırlarını öğrenmeli: Çocuklar, kişisel sınırlarını belirlemeyi öğrenmelidir. BaşkÇocuk istismarını engellemek için çocuklar aşağıdaki önlemleri alabilir:
Vücut bölgelerinin özel olduğunu bilmeli: Çocuklar, vücut bölgelerinin özel olduğunu ve kimse tarafından izinsiz olarak dokunulmaması gerektiğini öğrenmelidir. Bu konuda aileleri veya güvendikleri yetişkinleriyle konuşmalı ve rahatsız edici davranışlara karşı farkındalık geliştirmelidirler.
Güvendikleri yetişkinlere başvurmalı: Çocuklar, kendilerine dokunan, tacizde bulunan veya rahatsızlık veren herhangi bir durumu güvendikleri bir yetişkine bildirmelidir. Bu yetişkin, genellikle anne, baba, öğretmen veya okul rehberlik danışmanı gibi güvendikleri bir kişi olabilir.
Sır tutmamalı: Çocuklar, kendilerine yapılan taciz veya istismarla ilgili olarak kendilerine "sır" olarak sunulan herhangi bir bilgiyi paylaşmalıdır. Tacizciler, çocukları sessiz kalmaları için korkutabilir veya tehdit edebilir. Ancak, çocuklar bu tür sırları yetişkinlere açmalı ve güvendikleri kişilerle iletişim kurmalıdır.
Kişisel sınırlarını öğrenmeli: Çocuklar, kişisel sınırlarını belirlemeyi öğrenmelidir. Başkalarının onları rahatsız etmesine veya sınırlarını aşmasına izin vermemelidirler. Kendi bedenlerine ve kişisel alanlarına saygı göstermeyi öğrenmeli ve gerektiğinde "Hayır" demeyi bilmelidirler.
İyi ve kötü dokunuşları ayırt etmeyi öğrenmeli: Çocuklar, iyi ve kötü dokunuşları ayırt etmeyi öğrenmelidir. İyi dokunuşlar sevgi dolu, güvenli ve rahatlatıcı olmalıdır. Kötü dokunuşlar ise rahatsız edici, zorlayıcı veya istenmeyen olabilir. Çocuklar bu farklılıkları anlamayı ve kendilerini korumayı öğrenmelidirler.
Çocuklar ayrıca aşağıdaki davranışları da yapmamalıdır:
Kendi kendilerine suç atmayı veya utanmayı: Çocuklar, kendilerine yönelik istismar durumlarında suçlu olduklarını düşünmemeli veya utanç duymamalıdır. İstismarın sorumlusu her zaman çocuk değildir ve çocuklar bunun farkında olmalıdır.
Çocuk istismarını engellemek için çocuklar ne yapmalı? Neler yapmamalı? 👇👇👇
Çocuk istismarını engellemek için çocuklar aşağıdaki önlemleri alabilir:
Vücut bölgelerinin özel olduğunu bilmeli: Çocuklar, vücut bölgelerinin özel olduğunu ve kimse tarafından izinsiz olarak dokunulmaması gerektiğini öğrenmelidir. Bu konuda aileleri veya güvendikleri yetişkinleriyle konuşmalı ve rahatsız edici davranışlara karşı farkındalık geliştirmelidirler.
Güvendikleri yetişkinlere başvurmalı: Çocuklar, kendilerine dokunan, tacizde bulunan veya rahatsızlık veren herhangi bir durumu güvendikleri bir yetişkine bildirmelidir. Bu yetişkin, genellikle anne, baba, öğretmen veya okul rehberlik danışmanı gibi güvendikleri bir kişi olabilir.
Sır tutmamalı: Çocuklar, kendilerine yapılan taciz veya istismarla ilgili olarak kendilerine "sır" olarak sunulan herhangi bir bilgiyi paylaşmalıdır. Tacizciler, çocukları sessiz kÇocuk istismarını engellemek için çocuklar aşağıdaki önlemleri alabilir:
Vücut bölgelerinin özel olduğunu bilmeli: Çocuklar, vücut bölgelerinin özel olduğunu ve kimse tarafından izinsiz olarak dokunulmaması gerektiğini öğrenmelidir. Bu konuda aileleri veya güvendikleri yetişkinleriyle konuşmalı ve rahatsız edici davranışlara karşı farkındalık geliştirmelidirler.
Güvendikleri yetişkinlere başvurmalı: Çocuklar, kendilerine dokunan, tacizde bulunan veya rahatsızlık veren herhangi bir durumu güvendikleri bir yetişkine bildirmelidir. Bu yetişkin, genellikle anne, baba, öğretmen veya okul rehberlik danışmanı gibi güvendikleri bir kişi olabilir.
Sır tutmamalı: Çocuklar, kendilerine yapılan taciz veya istismarla ilgili olarak kendilerine "sır" olarak sunulan herhangi bir bilgiyi paylaşmalıdır. Tacizciler, çocukları sessiz kalmaları için korkutabilir veya tehdit edebilir. Ancak, çocuklar bu tür sırları yetişkinlere açmalı ve güvendikleri kişilerle iletişim kurmalıdır.
Kişisel sınırlarını öğrenmeli: Çocuklar, kişisel sınırlarını belirlemeyi öğrenmelidir. BaşkÇocuk istismarını engellemek için çocuklar aşağıdaki önlemleri alabilir:
Vücut bölgelerinin özel olduğunu bilmeli: Çocuklar, vücut bölgelerinin özel olduğunu ve kimse tarafından izinsiz olarak dokunulmaması gerektiğini öğrenmelidir. Bu konuda aileleri veya güvendikleri yetişkinleriyle konuşmalı ve rahatsız edici davranışlara karşı farkındalık geliştirmelidirler.
Güvendikleri yetişkinlere başvurmalı: Çocuklar, kendilerine dokunan, tacizde bulunan veya rahatsızlık veren herhangi bir durumu güvendikleri bir yetişkine bildirmelidir. Bu yetişkin, genellikle anne, baba, öğretmen veya okul rehberlik danışmanı gibi güvendikleri bir kişi olabilir.
Sır tutmamalı: Çocuklar, kendilerine yapılan taciz veya istismarla ilgili olarak kendilerine "sır" olarak sunulan herhangi bir bilgiyi paylaşmalıdır. Tacizciler, çocukları sessiz kalmaları için korkutabilir veya tehdit edebilir. Ancak, çocuklar bu tür sırları yetişkinlere açmalı ve güvendikleri kişilerle iletişim kurmalıdır.
Kişisel sınırlarını öğrenmeli: Çocuklar, kişisel sınırlarını belirlemeyi öğrenmelidir. Başkalarının onları rahatsız etmesine veya sınırlarını aşmasına izin vermemelidirler. Kendi bedenlerine ve kişisel alanlarına saygı göstermeyi öğrenmeli ve gerektiğinde "Hayır" demeyi bilmelidirler.
İyi ve kötü dokunuşları ayırt etmeyi öğrenmeli: Çocuklar, iyi ve kötü dokunuşları ayırt etmeyi öğrenmelidir. İyi dokunuşlar sevgi dolu, güvenli ve rahatlatıcı olmalıdır. Kötü dokunuşlar ise rahatsız edici, zorlayıcı veya istenmeyen olabilir. Çocuklar bu farklılıkları anlamayı ve kendilerini korumayı öğrenmelidirler.
Çocuklar ayrıca aşağıdaki davranışları da yapmamalıdır:
Kendi kendilerine suç atmayı veya utanmayı: Çocuklar, kendilerine yönelik istismar durumlarında suçlu olduklarını düşünmemeli veya utanç duymamalıdır. İstismarın sorumlusu her zaman çocuk değildir ve çocuklar bunun farkında olmalıdır.
Çocuk istismarını engellemek için çocuklar ne yapmalı? Neler yapmamalı?
Çocuk istismarını engellemek için çocuklar aşağıdaki önlemleri alabilir:
Vücut bölgelerinin özel olduğunu bilmeli: Çocuklar, vücut bölgelerinin özel olduğunu ve kimse tarafından izinsiz olarak dokunulmaması gerektiğini öğrenmelidir. Bu konuda aileleri veya güvendikleri yetişkinleriyle konuşmalı ve rahatsız edici davranışlara karşı farkındalık geliştirmelidirler.
Güvendikleri yetişkinlere başvurmalı: Çocuklar, kendilerine dokunan, tacizde bulunan veya rahatsızlık veren herhangi bir durumu güvendikleri bir yetişkine bildirmelidir. Bu yetişkin, genellikle anne, baba, öğretmen veya okul rehberlik danışmanı gibi güvendikleri bir kişi olabilir.
Sır tutmamalı: Çocuklar, kendilerine yapılan taciz veya istismarla ilgili olarak kendilerine "sır" olarak sunulan herhangi bir bilgiyi paylaşmalıdır. Tacizciler, çocukları sessiz kÇocuk istismarını engellemek için çocuklar aşağıdaki önlemleri alabilir:
Vücut bölgelerinin özel olduğunu bilmeli: Çocuklar, vücut bölgelerinin özel olduğunu ve kimse tarafından izinsiz olarak dokunulmaması gerektiğini öğrenmelidir. Bu konuda aileleri veya güvendikleri yetişkinleriyle konuşmalı ve rahatsız edici davranışlara karşı farkındalık geliştirmelidirler.
Güvendikleri yetişkinlere başvurmalı: Çocuklar, kendilerine dokunan, tacizde bulunan veya rahatsızlık veren herhangi bir durumu güvendikleri bir yetişkine bildirmelidir. Bu yetişkin, genellikle anne, baba, öğretmen veya okul rehberlik danışmanı gibi güvendikleri bir kişi olabilir.
Sır tutmamalı: Çocuklar, kendilerine yapılan taciz veya istismarla ilgili olarak kendilerine "sır" olarak sunulan herhangi bir bilgiyi paylaşmalıdır. Tacizciler, çocukları sessiz kalmaları için korkutabilir veya tehdit edebilir. Ancak, çocuklar bu tür sırları yetişkinlere açmalı ve güvendikleri kişilerle iletişim kurmalıdır.
Kişisel sınırlarını öğrenmeli: Çocuklar, kişisel sınırlarını belirlemeyi öğrenmelidir.
Çocuk istismarını engellemek için çocuklar aşağıdaki önlemleri alabilir:
Vücut bölgelerinin özel olduğunu bilmeli: Çocuklar, vücut bölgelerinin özel olduğunu ve kimse tarafından izinsiz olarak dokunulmaması gerektiğini öğrenmelidir. Bu konuda aileleri veya güvendikleri yetişkinleriyle konuşmalı ve rahatsız edici davranışlara karşı farkındalık geliştirmelidirler.
Güvendikleri yetişkinlere başvurmalı: Çocuklar, kendilerine dokunan, tacizde bulunan veya rahatsızlık veren herhangi bir durumu güvendikleri bir yetişkine bildirmelidir. Bu yetişkin, genellikle anne, baba, öğretmen veya okul rehberlik danışmanı gibi güvendikleri bir kişi olabilir.
Sır tutmamalı: Çocuklar, kendilerine yapılan taciz veya istismarla ilgili olarak kendilerine "sır" olarak sunulan herhangi bir bilgiyi paylaşmalıdır. Tacizciler, çocukları sessiz kalmaları için korkutabilir veya tehdit edebilir. Ancak, çocuklar bu tür sırları yetişkinlere açmalı ve güvendikleri kişilerle iletişim kurmalıdır.
Kişisel sınırlarını öğrenmeli: Çocuklar, kişisel sınırlarını belirlemeyi öğrenmelidir. Başkalarının onları rahatsız etmesine veya sınırlarını aşmasına izin vermemelidirler. Kendi bedenlerine ve kişisel alanlarına saygı göstermeyi öğrenmeli ve gerektiğinde "Hayır" demeyi bilmelidirler.
İyi ve kötü dokunuşları ayırt etmeyi öğrenmeli: Çocuklar, iyi ve kötü dokunuşları ayırt etmeyi öğrenmelidir. İyi dokunuşlar sevgi dolu, güvenli ve rahatlatıcı olmalıdır. Kötü dokunuşlar ise rahatsız edici, zorlayıcı veya istenmeyen olabilir. Çocuklar bu farklılıkları anlamayı ve kendilerini korumayı öğrenmelidirler.
Çocuklar ayrıca aşağıdaki davranışları da yapmamalıdır:
Kendi kendilerine suç atmayı veya utanmayı: Çocuklar, kendilerine yönelik istismar durumlarında suçlu olduklarını düşünmemeli veya utanç duymamalıdır. İstismarın sorumlusu her zaman çocuk değildir ve çocuklar bunun farkında olmalıdır.
İlahi Aşk: İlahi aşk, tanrısal veya manevi bir varlıkla derin bir bağlantı hissetme ve sevgi duyma halidir. Bu tür bir aşk, bireyin kendi manevi yolculuğuna odaklanmasını, içsel bir dönüşümü deneyimlemesini ve kendini evrensel bir sevgi ve anlayışla bağlantıda hissetmesini sağlar. İlahi aşk, kişinin içsel keşif ve ruhsal büyüme yolunda derin bir anlam ve amaç bulma sürecidir.
İlahi aşkı yaşarken, aşağıdaki adımlar size yardımcı olabilir:
Kendinize zaman ayırın: Düzenli bir meditasyon, dua veya içsel keşif pratiği yapmak, ilahi aşka daha fazla bağlanmanıza yardımcı olabilir.
Kendinizi evrensel sevgiye açın: Sevgi, kabul ve anlayışla başkalarına ve dünyaya karşı daha açık olun.
Manevi kaynaklardan beslenin: İlahi aşkı beslemek için manevi kitaplar, öğretiler, seminerler veya topluluklarla bağlantı kurun.
Kendinizi doğaya bağlayın: Doğayla temas kurmak, içsel huzur ve bütünlük hissiyatını artırabilir.
İçsel sessizliğe zaman ayırın: Zihinsel gürültüden uzaklaşmak ve sessizliği deneyimlemek, ilahi aşkın farkındalığını artırabilir.
Neler Yapmamalıyız:
Kendinizi eleştirmeyin: Kendi manevi yolculuğunuzda ilerlerken olumsuz kendilik yargılarından kaçının. Kendinizi kabul etme ve sevgiyle yaklaşma konusunda nazik olun.
Başkaları üzerinde kontrol kurmaya çalışmayın: Herkesin kendi manevi yolculuğu ve inançları vardır. Başkalarını değiştirmeye veya kontrol etmeye çalışmak yerine, kendi özgürlüğünüze ve başkalarının da kendi yolculuklarına saygı gösterin.
Ego odaklı olmaktan kaçının: İlahi aşk yolunda ego tuzaklarına düşmek kolay olabilir. Kendinizi üstün hissetmek, başkalarını yargılamak veya önemli olma arzusu gibi ego odaklı davranışlardan kaçının.
Sabırlı olun: İlahi aşkın derin bir deneyimine ulaşmak zaman alabilir. Sabırlı olun, kendi hızınıza ve sürecinize güvenin.
Vatan Aşkı: Vatan aşkı, bir kişinin doğduğu veya büyüdüğü topraklara, kültüre ve insanlara olan derin sevgi ve bağlılık hissidir.
Bayrak Aşkı: Bayrak aşkı, bir kişinin ulusal sembol olan bayrağa duyduğu sevgi ve bağlılık hissidir. Bayrak, bir ülkeyi temsil eder ve bu aşk genellikle bir kişinin vatanına olan aşkla bağlantılıdır.
İş Meslek Aşkı: İş meslek aşkı, bir kişinin yaptığı işe, mesleğine veya kariyerine duyduğu derin sevgi ve tutkudur. İş meslek aşkı, kişinin işini keyifle yaptığı ve içsel tatmini bulduğu bir durumu ifade eder.
Evlat Aşkı: Evlat aşkı, bir ebeveynin çocuklarına duyduğu derin sevgi ve bağlılık hissidir. Bu aşk, ebeveynin çocuklarına koruma, rehberlik, destek ve sevgi sunma isteğiyle karakterizedir.
Karı Koca Aşkı: Karı koca aşkı, evli veya birlikte olan partnerlere duyulan romantik ve derin sevgi hissidir. Bu aşk, iki insan arasındaki bağın, sevginin, sadakatin ve paylaşımın ifadesidir.
Saygı ve anlayış: Her türlü aşk ilişkisinde, karşılıklı saygı ve anlayış temel bir öneme sahiptir. Birbirinizin duygularını, görüşlerini ve sınırlarını anlamaya çalışmak önemlidir.
Destek ve Empati: Birbirinizi desteklemek, duygusal ve zorlu zamanlarda birlikte olmak ve empati göstermek önemlidir. Karşılıklı olarak birbirinizi güçlendirmek ve desteklemek, ilişkinin büyümesini sağlar.
Bağımsızlık ve Alan: Her türlü aşk ilişkisinde, bireysel kimlikleri ve bağımsızlığı korumak önemlidir. Birbirinize alan vermek, kişisel hedeflerinizi takip etmenizi sağlar.
Sevgi ve Romantizm: Tüm aşk ilişkilerinde sevgi, şefkat ve romantizm önemlidir. Birbirinize zaman ayırmak, jestler yapmak ve sevginizi ifade etmek ilişkinizi güçlendirir.
Her aşk türü benzersizdir ve kişiden kişiye farklılık gösterebilir. Önemli olan, karşılıklı sevgi, anlayış ve saygı temelinde sağlıklı bir ilişki inşa etmektir.
https://podcasters.spotify.com/pod/show/ekremculfa
Karı koca beraber iş yapmak veya ticaret yapmak, bazı faydalar sağlayabilirken aynı zamanda bazı zorluklar da getirebilir. İşte eşinizle iş yapmanın faydaları ve zararlarına dair bazı önemli noktalar:
Ortak hedefler ve vizyon: Eşinizle iş yapmak, ortak hedefler ve vizyonlar oluşturmanızı sağlar. Birlikte çalışarak, ortak bir amaca yönelik birlikte ilerleyebilir ve birbirinizi destekleyebilirsiniz.
İletişim ve güven: İş ortağı olarak eşinizle çalışmak, iletişim becerilerinizi geliştirmenize ve birbirinizle daha iyi iletişim kurmanıza yardımcı olabilir. Ayrıca, iş ortağınızın eşiniz olması, güven ilişkisi oluşturmanızı kolaylaştırabilir.
İşbirliği ve takım çalışması: Eşinizle iş yapmak, birlikte çalışma ve takım çalışması becerilerinizi geliştirmenize yardımcı olabilir. Birbirinizi tamamlayabilir, güçlü yönlerinizi birleştirebilir ve daha etkili bir şekilde işbirliği yapabilirsiniz.
Daha fazla zaman birlikteliği: Eşinizle iş yapmak, daha fazla zamanı birlikte geçirmenizi sağlar. İş ve aile yaşamınızı daha iyi dengeleyebilir ve birlikte vakit geçirmekten keyif alabilirsiniz.
İş ve özel hayat dengesi: Eşinizle iş yapmanın zorluklarından biri, iş ve özel hayat dengesini korumaktır. İş konularını sürekli olarak ev yaşamına taşımak veya aile sorunlarını işe yansıtmak, ilişkinizi olumsuz etkileyebilir.
Farklı fikirler ve çatışmalar: İş ortağı olarak eşinizle farklı fikirler ve bakış açıları ortaya çıkabilir. Farklılıkların yönetimi ve çatışmaların çözümü, ilişkinizi etkileyebilir ve iş ortamında olumsuz bir atmosfer yaratabilir.
İş ve özel hayat ayrımı: İş ortağı olarak eşinizle beraber çalışırken, iş ve özel hayat ayrımını korumak zor olabilir. Sürekli olarak işle ilgili konuları evde tartışmak veya iş sorunlarıyla ilgili stresi ev ortamına taşımak, ilişkinizi olumsuz etkileyebilir.
İletişimi güçlendirin: Açık ve dürüst iletişim kurmak, işbirliğini ve anlayışı artırır. Sorunları erken aşamada konuşun ve birbirinizi dinlemeye özen gösterin.
Rolleri belirleyin: İşte ve evdeki rolleri net bir şekilde belirleyin. Görev ve sorumlulukların paylaşımı açık ve adil olmalıdır.
Yetenekleri birleştirin: Birbirinizin güçlü yönlerini tanıyın ve bu güçlü yönleri birleştirerek daha verimli bir ekip oluşturun.
Birlikte mola verin: İşle ilgili konular dışında zaman ayırın ve birlikte keyifli aktiviteler yapın. İş dışı zamanlarınızı ilişkinizi güçlendirmek için kullanın.
Zararlardan Nasıl Korunabilirsiniz?
Sınırları belirleyin: İş ve özel hayat arasında net sınırlar belirleyin. İş konularını belirli bir saat veya mekana sınırlayın ve evde aileile ilgili konulara odaklanın.
Çatışmaları yönetin: Farklı fikirler veya çatışmalar ortaya çıktığında, yapıcı bir şekilde iletişim kurun ve karşılıklı anlayışı sağlamaya çalışın. Ortak çözümler bulmak için işbirliği yapın.
Profesyonel Destek alın: Gerekirse bir iş koçu veya danışmanından destek alın. Dışarıdan bir perspektif, sorunları çözmede yardımcı olabilir ve ilişkinizi korumanıza yardımcı olabilir.
Dengeyi koruyun: İş ve özel hayat arasında dengeyi sağlamak için stratejiler geliştirin. Zaman yönetimi becerilerinizi kullanarak iş ve aile yaşamınızı dengede tutun.
İşten uzaklaşın: Zaman zaman işten uzaklaşmak için tatil veya dinlenme süreleri planlayın. Hem iş hem de ilişkiniz için yenilenmek önemlidir.
Sonuç olarak, eşinizle iş yapmanın faydaları ve zararları vardır. İyi iletişim, rollerin netleştirilmesi, birlikte mola verme ve dengeyi koruma gibi stratejilerle faydalardan faydalanabilir ve zararlardan korunabilirsiniz. Her iki tarafın da açık ve işbirlikçi olması, eşinizle beraber iş yapmanın başarılı olmasını sağlayabilir.
PSİKOLOJİK SIKINTI NEDİR?
Psikolojik sıkıntı toplumda yaygın bir ruh sağlığı sorunudur. Psikolojik sıkıntı işlev düzeyini etkileyen genellikle depresyon ve anksiyete belirtileri ile karakterize olan bir durumdur. Başka bir deyişle, günlük yaşam faaliyetlerinizi engelleyen psikolojik rahatsızlıktır. Bu belirtiler genellikle bir arada ve ortak somatik şikayetler ve kronik koşullarla birlikte ortaya çıkmaktadır. Risk faktörleri arasında strese bağlı ve sosyodemografik faktörler ile yetersiz iç ve dış kaynaklar yer almaktadır. Stresin özellikle depresyon, anksiyete ve tükenmişlikle ilişkili olduğu bilinmektedir.
Fiziksel ve duygusal sağlığımızın karşısına çıkan zorluklar başa çıkma kaynaklarımızı ve yeteneklerimizi aştığı zaman yaşanan psikolojik durum genellikle stres olarak adlandırılmaktadır. Stresin yalnızca olumsuz koşullarda değil, olumlu koşullarda da ortaya çıkabileceğini belirtmektedir. Her iki stres türü de kişinin kaynaklarını ve başa çıkma becerilerini zorlamaktadır ancak kötücül stres yani sıkıntı genellikle daha fazla hasar yaratmaktadır.
Psikolojik sıkıntı büyük ölçüde depresyon belirtileri ile karakterize duygusal bir acı çekme durumu yani ilgi kaybı, üzüntü ve umutsuzluk ve anksiyete yani huzursuzluk olarak tanımlanmaktadır.
Psikolojik sıkıntı, bazı psikiyatrik bozukluklar için tanısal bir kriterdir ve günlük yaşamdaki bozulma ile diğer bozukluklardaki semptomların şiddetinin bir göstergesidir. Psikolojik sıkıntı, depresyon bozuklukları ve genel anksiyete bozukluğunu değerlendirmek için kullanılan ölçeklerin ortak noktaları bulunmaktadır. Bu nedenle, psikolojik sıkıntı ve bu psikiyatrik bozukluklar farklı olgular olmasına rağmen, birbirlerinden tamamen bağımsız değildirler.
Genel popülasyonda psikolojik sıkıntı epidemiyolojisi hakkındaki yapılan çalışmalardan çıkan sonuçlara göre risk ve koruyucu faktörler üç kategoriye ayrılmıştır. Bunlar, sosyodemografik faktörler, stresle ilgili faktörler ve kişisel kaynaklardır. Sosyodemografik faktörler, doğuştan (örneğin cinsiyet, yaş, etnik köken) veya bireylerin sosyal yapıdaki rolünü yansıtan özelliklerini yeniden gruplandırmaktadır. Bu faktörler, önleme veya müdahale programları için hedeflenebilecek psikolojik sıkıntı riski altındaki popülasyonların en yaygın göstergeleri olarak bilinmektedir. Stres kategorisi, bireylerin psikolojik iyiliği üzerinde stres yaratan olayları ve yaşam koşullarını kapsamaktadır. Sosyal kaynaklar kategorisi, psikolojik sıkıntıların oluşmasını önlemek için bireylerin kullanabileceği kaynakları kapsamaktadır. Bu üç tip faktör birbirini tamamlayıcı nitelikte olabilmektedir. Örneğin, yoksulluk stresli bir yaşam koşulu olarak görülürken, gelir kişisel bir kaynak olarak görülmektedir.
Yetişkinlerde, kronik sağlık sorunları ve günlük faaliyetlerde sınırlamaların kişinin kendisinde veya yakın bir aile üyesinde olup olmadığı psikolojik sıkıntı epidemiyolojisinde önemli bir rol oynamaktadır. Bu ilişki yaşam kalitesinin düşmesine, sosyal rollerin bozulmasına ve ilacın yan etkilerine bağlanabilmektedir.
Genel popülasyonda stresli olaylar, yaşam koşulları ve değerli sosyal rollerin eksikliği psikolojik sıkıntı için önemli risk faktörleri olarak ortaya çıkarken, benlik saygısı gibi iç kaynaklar ve gelir gibi dış kaynaklar önemli koruyucu faktörlerdendir. İşçiler arasında yüksek iş talepleri, düşük karar özgürlüğü, iş hayatındaki zayıf sosyal destek ve asgari ödüller psikolojik sıkıntı riskini arttırmaktadır.
Her durumda, psikolojik sıkıntı ile ilişkili faktörler aynı zamanda akıl sağlığı ve akıl hastalığının diğer boyutlarını da etkilemektedir ve psikolojik sıkıntı epidemiyolojisi ile diğer akıl sağlığı sorunları arasındaki benzerlik ve farklılıkları tanımlamaya ihtiyaç vardır.
Uzm. Klinik Psk. Hatice Büşra KARA
Günümüzde oldukça önemli olan değerlerden bir tanesi de iletişimdir.
Bireyler iletişim kurmakta zorlanmaya başladığında, aynı noktada
Çift ve aile terapisi, çiftlerdeki ve aile bireylerindeki problemli
Çift ve aile terapisi dünyada pek çok ülkede yaygın olarak
Çift terapisinde önemli unsurlardan bazıları
Bireysel sorunlarla birlikte kişilerin aile içinde kurdukları ilişki
Çift ve aile terapisi son yıllarda ülkemizde de oldukça tercih edilen
Çift ve aile terapisi uzun vadede etkilidir. Bireyler terapi
Aile içi ilişkilerde sorun yaşayan; eşler, çocuklar, ebeveynler;
Tüm bireyler ve ihtiyaçlar değişkenlik gösterir; fakat yapılan
Hiçbir ilişki mükemmel değildir ve olamaz. Önemli olan ilişkimizde
Eğer bir sorun yaşıyorsanız 0544 7243650 den bana ulaşabilirsiniz
Sınırlı ve Sinirli Zamanlarda Profesyonel Olabilmek...
Öğrenci Koçluğu Sertifika Eğitimi için İletişim Numaramız 0544 724 3650 den bizi arayabilirsiniz...
" Gerek kendimizle ve gerekse diğer insanlarla olan ilişkilerimizde; neyi neden yaptığımızı biliriz ama bazen de neyi neden yaptığımızı bilmeyiz. İşte bilmediklerimiz çoğu zaman hayatımıza yön veren duygularımızdır. Bir çoğumuz duygularını bilmeyip onları bir güzel bastırıyor, sonuç olaraktan panikatak, anksiyete, kaygı bozukluğu depresyon, duygu durum bozukluğu vb psikolojik sorunlar yaşıyoruz..." Prof. Dr. Ekrem Çulfa
Panikatak, Anksiyete, Kaygı Bozukluğu, Depresyon, Duygu Durum bozukluğu vb Psikolojik Sorunların Çözümleri için bize ulaşın Mylife Psikoloji 0544 724 36 50
The podcast currently has 68 episodes available.
63 Listeners
0 Listeners
1 Listeners
0 Listeners