Ülkemiz açısından çok büyük bir sorun olan şiddet ve cinayetin ayrı bir ismi de kadınların maruz kaldığı (kadına yönelik şiddet-kadın olduğu için şiddete uğraması) ve bunu yapanın adalet üzerinde cezasının çekmediği yönünde olduğu için herşey konuşmak istedim. Eğer bu konu ilerlersek ülkece ve hepimiz insam olursak (çünkü bazıları insan öldürmek gibi bir şeyi çok basite indirgiyorlar ve asla pişmanlıkları olmuyor çoğunun. Ama iş eğitim de başlıyor, Ağaç yaş iken eğilir sonuçta. O yüzden herşeyin başı EĞİTİM. Biz 'Z' kuşağı belki birşeyleri düzeltebiliriz, ve Ülke daha güzel ve yaşanılabilir bir ülke olur, umarım, Umarım Ay'a - Mars'a çıkmadan önce bu sorunlar çözülmeye başlanır. Ama bekleyin bir gün bir kişi Dünya'yı kurtaracak. Ama o kişiyi beklersek herşey için çok geç olur. Ve ben bu dönemde kadınların - pozitif- bir ayrımcılık yapılabileceğini düşünüyorum. Toplumu yaratan aslınsa bir bakıma onlardır kadınlar olmasaydı Dünya olamazdı zaten.
Benim EŞİTLİK diye üstüne basa basa söylediğim eşitlik şudur: Her cinsin diğer bir cinsten; Toplumdaki eşitlik - Adalet, hak ve hukuk - fırsat eşitliği olarak ele alıyorum.
Ayrıca İstanbul sözleşmesi hazırlanırken Türkiyeden de bir eğitimcimiz de orada vardı.
Ve ne yazıkki bu ülke her yıl daha da geriye gidecek, ve sonra pişman oldukların da herşey için çok geç olmasın diye birşeyler yapalım diyorum, en nihayetinde ben ülkemi terk etmek istemiyorum ama eğitim şartları yurt dışındaki X ülkesinde daha iyi olduğu için oraya gidiyorum mesela. Bunun olmasını hiç istemeyiz.
Z kuşağından bir kısım beynini kullanıyor, hakkını arıyor,
bir kısım da sadece hakkını arıyor gerisi yok
bir kısım da gelecekte çok önü açık parlak gelecekteki kişiler.
Ülkemiz çok güzel tek başına ama önemli olan içindeki insan değil mi sonuçta?
---
This episode is sponsored by
· Anchor: The easiest way to make a podcast. https://anchor.fm/app