Bugün masamda Elif Tekgür var. Elif benim en eski ve en yakın arkadaşlarımdan biri. İkimiz de eski yüzücüleriz. Havuzda tanıştık, beraber yarışmalara gittik, beraber büyüdük. Beraber spor yaparak büyüyen, suda oluşan arkadaşlıklar benim görüşümde çok sağlam ve uzun soluklu oluyor. Bu sebeple bugün bu masada Elif’le oturuyor olmaktan hem çok sevinçli hem de gururluyum. Elif üniversitede sosyoloji okuduktan sonra kendini kozmetik dünyasının içinde buldu. Farklı markalar altında çalıştıktan sonra 2021 yılında ortağıyla beraber La Fann markasını kurdu. La Fann temiz içerikli, kokusuyla iz bırakan ürünler üreten bir marka. 

Konuşma içeriğimiz ve sorularım aşağıdaki gibidir:

1- Bize biraz kozmetik dünyasındaki serüvenini, La Fann markasını ve nasıl kurmaya karar verdiğinizi anlatır mısın?

La Fann ismi nereden geliyor? Kozmetik pazarı türkiyede gün geçtikçe güçleniyor ve baya bir yerli marka açılmaya başladı, siz nasıl ayrışıyorsunuz?

2- Senin hikayen bana göre fırsatları değerlendirmek olarak etkileyici bir hikaye. Aslında noktalar senin için birleşmiş ama sen de değerlendirmişsin. Bize kendi bakış açından fırsatları değerlendirmek ne demektir anlatır mısın? La Fann’da ve girişimcilikte ne tarz riskler alman gerekti?

3- Biraz kadın girişimciliğe de değinmek istiyorum. Senin için kadın bir girişimci olmak nasıl bir deneyimdi, ne tarz problemlerle karşılaştın ve bunları nasıl çözdün? La Fann olarak kızların eğitimine destek oluyorsunuz ve geleceğin kadın girişimcilerine yol açıyorsunuz aslında. Biraz La Fann’ın sosyal sorumluluk tarafından bahseder misin bize?

4- La Fann temiz içerikli ürünler üretmeye özen gösteren bir marka. Türkiye gibi 3 tarafı denizlerle kaplı, farklı iklimlere ev sahipliği yapan bir ülkede bir kozmetik markası olmanın eminimki avantajları vardır. Bu avantajlar nelerdir, ARGE’de nasıl işinize yarıyor? değişik iklimler sizi nasıl etkiliyor, etkiliyor mu?

5- Bir start-up’ın gereksinimi de aslında kriz. Her start-up’da krizler yaşanır. Eminim sizde de günlük hayatta bir sürü küçük sorun oluşuyor. Bu tarz krizlerde veya yönetimsel kararlarda karar mekanizman nasıl çalışıyor?

6- Koku heryerde. Çok güçlü bir duyu. Kokunun üzerimizde psikolojik bir etkisi var. Hatta psikolojide Proust etkisi vardır . Marcel Proust'un "Kayıp Zamanın İzinde" adlI eserinde geçer, duyusal uyarıcılara maruz kaldığımızda geçmişteki anılarımızın canlanmasını ifade eder. Bu kadar kuvvetli bir etki alanına sahip olan bir ürün çıkartıyor olmak size nasıl hissettiriyor ve ARGEleri yaparken insanlara ne hissettirir bu koku diye düşünerek ilerliyor musunuz?

Son sorular:

3- Dünyada herkesin uygulamak zorunda olduğu bir yasa çıkaracak olsan ne olurdu?

La Fann’ın tüm içeriklerine bu linkten ulaşabilirsiniz: https://www.lafann.com/

P.s: dinledikten sonra sevdiklerinizle ya da bu podcasti duymaya ihtiyacı olduğunu düşündüğünüz insanlarla paylaşmayı unutmayın, çünkü sevgi ve ilham paylaştıkça çoğalır,

https://www.instagram.com/bizim.masa/

https://www.instagram.com/theasliacar/

Bugün masamda Natalie var. Natalie Smarana Healing’in kurucusu ve nefes eğitmeni. Nefesten tutun, yogaya, yogadan reikiye, healing alanında aklınıza gelen her noktada bir sürü eğitimleri ve sertifikaları var. Aslında kendisini bu podcast konuk etmek istememi tetikleyen bir olay oldu. Bir konuşmanın içerisinde bir arkadaşım bana “ben hayatta nefes almayı unutuyorum bazen” dedi. Orda bir durdum. Nefes almayı unutmak, nefes alamıyor gibi hissetmek derken aslında biraz nefesin hayatımızdaki önemini konuşalım istedim.

Konuşma içeriğim ve sorularım aşağıdaki gibidir:

3- Kiminle konuşsam “stresli”. Genç, yaşlı farketmeksizin. Öncelikle sence her geçen gün bu stres, ya da benim görüşümle stresi yönetememe hali neden artıyor? Zihin susmadıkça mı stres artıyor? Stresle olan ilişkimizi nasıl düzenleyebiliriz? Nefesin strese olan etkisi nedir?

P.s: dinledikten sonra sevdiklerinizle ya da bu podcasti duymaya ihtiyacı olduğunu düşündüğünüz insanlarla paylaşmayı unutmayın, çünkü sevgi ve ilham paylaştıkça çoğalır,

https://www.instagram.com/bizim.masa/

https://www.instagram.com/theasliacar/

Bugün masamda Robin Yayla var. Robin mimariye olan aşkıyla illüstrasyonu birleştirmiş bir sanatçı. Bu bölümde Robin'le sanat alanında bir kariyer inşa etmeyi ve denemekten neden vazgeçmemeliyizi konuşuyoruz.

Konuşma içeriğimiz ve sorularım başlıca aşağıdaki gibi:

1- Şansımı kendim yarattım ne demek?

2- Tekrar başlamak, tekrar denemek için nasıl motivasyon buluyorsun? Ve denemekten neden vazgeçmemeliyiz?

3- “Sanat” her zaman zor para kazanılan bir sektör olarak kodlanmış beyinlere.Sanat okumak isteyen, okuyan ama yapmayan, ya da okumayan ama sanatını icra etmek isteyen insanlara ne derdin?

4- Mimariyle illüstrasyonu birleştirdin. Bu alan senin için nasıl oluştu?

5- Bu işte benim gördüğüm başarılı olmak için 1 numaralı faktör meraklı olmak. Çevrendeki her şeye meraklı ve sorgulayıcı gözlerle bakıyorsun ama öte yandan da senin bir üretme tutkun var. Bir röportajında ürettikçe var oluyorum demişsin hatta. Çok beğendiğim bir söz çünkü bu devirde aslında o kadar az insan gerçekten bir şeyler üretmeye hevesli ki. Üretmek neden önemli?

6- Covid’in işe yaradığı insanlardan birisin diye anlıyorum. Asıl covidde çizdiğin o köprü fotoğrafıyla işlerin iyice fark edildi. Aynı zamanda da inanılmaz komik bir kebapçının işini telifsiz kullanma hikayen var. Bu hikayeyi dinleyebilir miyiz?

7- Marka işbirlikleri konsepti buradan mı başladı? Bu tarafı da merak ediyorum çünkü hobini işin halin getirdiğin nokta aslında bu marka işbirliklerinin başladığı nokta değil mi?

8- Yaptığın iş hızlıca globale taşındı. Bunun hızlandırıcısı sanırım 9gag ve onların işlerini paylaşması. Ama sonra futbol klübü Chealsea, NBA oyuncuları, VS modelleri de seninle bir şeyler yapmak için sana ulaştı. Globale taşınma hikayeni ve aldığın en enterasan global dm, instagram mesajını anlatır mısın?

Son olarak yeni favori sorumu ilk kez Robin’e sormak istiyorum. Geçen gün başka bir podcasti dinlerken çok hoşuma gitti.

3- Dünyada herkesin uygulamak zorunda olduğu bir yasa çıkaracak olsan ne olurdu?

İyi dinlemeler,

P.s: dinledikten sonra sevdiklerinizle ya da bunu duymaya ihtiyacı olduğunu düşündüğünüz insanlarla paylaşmayı unutmayın, çünkü sevgi ve ilham paylaştıkça çoğalır.

https://www.instagram.com/bizim.masa/

https://www.instagram.com/theasliacar/

Bugün masamda Betül Aydoğmuş var. Betül hayatını bütünsel güzelliğe adamış, şu anda ise Marie Claire Türkiye dergisinde güzellik editörlüğü yapıyor. Bu bölümde güzel cildin sırrının dengeli bir yaşam tarzı olmasından tutun sürdürülebilir güzellik rutinlerine kadar bir sürü konuya değiniyoruz. Bütünsel güzellik ilkeleri, temiz içerikli ürünler ve daha fazlası bu bölümde.

Bu podcast aslında uzun zamandır hayalini kurduğum ve bir türlü ne cesaret edebildiğim ne de zaman bulabildiğim bir projeydi. İlk konuğumu çok düşündüm. Yeniden doğma, değişim, dönüşüm, hayal kurmak kavramları arasında mekik dokumaya başladığımı farkedince tek bir isimde buluştum. Bugün masamda Ece Çiftçi var. Ece sadece benim hayatıma değil her gün bir sürü hayata dokunan Sosyal Ben Vakfı’nın kurucusu. Sosyal Ben Vakfı benim de genç kurulunda bulunduğum ve aktif olarak destekçisi olduğum, aslında Ece’nin sözleriyle Köy enstitülerinin modern hali. Dezavantajlı bölgelerdeki çocukların yeteneklerini keşfetmesini, geliştirmesini ve sonrasında da yönlendirmesini yapıyor. Benim görüşümde topluma bireyleri en doğru şekilde, en yararlı olacakları, en severek yapacakları alanlardan katıyor. Bu sayede sahnede herkese sevdiği bir alanda yer oluyor.