Share Kırkyama Kadın Dayanışması
Share to email
Share to Facebook
Share to X
By Kırkyama Kadın Dayanışması
The podcast currently has 9 episodes available.
Dar pantolanlara, tayyör eteklerin içine girmek, stillettoları giymek, küçücük çantaların içine bir şeyler sığdırmaya çalışmak… Giysiler şeklimizi belirleyen tabutlar haline geldi. Sembolik hapis olarak giyinmek, beden politikalarının gündelik hayatlarımıza en çok girmiş, en bireysel anlardan biri.
Giyinmek, toplumsal cinsiyet eşitsizliğinin ilk başladığı yer olan bedenlerimizi kalıplara sokuyor.
“Kadınlarda doyumsuz bir cinsel şehvet vardır ve rahim ağızları asla tatmin olmaz. Şehvetlerini yerine getirmek için şeytanla iş birliği yaparlar.” Cadıların Kafasına İndirilen Balyoz, 14. yüzyıl
Kaynak:
Gülnur Acar Savran, Beden Emek Tarih kitabı Cinsiyet/Toplumsal Cinsiyet/Cinsellik başlıklı bölümü
Cinsiyetli Büyücülük Tarihine Giriş-Tuana Öztunçel https://catlakzemin.com/cinsiyetli-buyuculuk-tarihine-giris/
Bu podcast, Kırkyama Kadın Dayanışması'nın feminist ideoloji ve politikayı güçlendirme çabasıyla yaptığı atölye çalışmalarının kayıtlarıdır.
Bu podcast, Kırkyama Kadın Dayanışması'nın feminist ideoloji ve politikayı güçlendirme çabasıyla yaptığı atölye çalışmalarının kayıtlarıdır.
Seslendiren: Berna Dermenci
"Otuz yılımı kokmuş yatağında nasıl da geçirdim, niye gitmedim Tanrım, niye gitmedim, çok pişmanım, çok çok çok pişmanım, şu elin adamını sonuna kadar niye bekledim, boğuluyorum pişmanlıktan... Otuz yıldır pusu kurdun bana, delice oyunlarla oyalanın beni, bulaşık eldivenlerimin içini hamamböceği doldururdun, ayaklarımı gizli gizli güneşte kuruturdun, gül getirirdin koklasam kurt çıkardı içinden, suyuma tuz, yatağıma kum serperdin, beni kaybetmemek içinmiş, kaybetmemek biz tanıştığımızda bile kayıp değil miydik..."
Bu seferki öykümüz bir podcast dinleyicimiz tarafından hem yazıldı hem okundu.
Seslendiren: Ayça Şebnem
"Ne düşündüğünü biliyorum. Öyküdeki kadının hikâyesinin benimkine bir kehanet kadar benzerliği… Mektubu evinde bulan dostumun, epey düşündükten sonra, bana vermeye karar vermesinin sebebi de bu. Ona göre, o gün o otelde yazılan mektup döne dolaşa bana geldi. Gerçekten, hikâyenin duygusu öyle derin ki, bana çok kadim bir hikâye olduğunu hissettiriyor. Belki biraz da bizim öykümüz, kuraklığın suçunu kendinde görenlerin… Defalarca kez yaşandı ve bulunmayı bekledi. Günlerce düşündüm üzerine, mektubun, daha doğrusu hikâyenin kendi başına bir iradesi var, artık bütün seslerimi ve ritimlerimi o belirliyor. Beni bularak döngüyü kırdı, kehaneti bozdu. Şimdi benim gözümle filme dönüştürecek kendini. Yaratımın göbeğinden dışarıya akan Demet, taşrasındaki suyu biriktirip, kendini yeniden doğuracak. Ne dersin?"
Seslendiren: Tuğçe Kesim
"Dinlemezsin, çünkü tekin kadın değilsin sen. Hani, abimle gelmiştiniz... Canım sıkıldı dedin, oturdun yanıma. Şimdi benimle çay içiyorsun, çağırıyorsun tezgaha, yok bira ısmarlamakmış. İşemeye kalksam, kaptırmıyorsun yerimi başkalarına. Yani rahatını kaçırtıyorsun şu dürzülerin, şu hanım evlatlarının."
Seslendiren: Zeynep Varlık
"Oysa acıyı yüceltmek sevinci lanetlemektir; şiddeti kucaklamak, bütün diğer şeyleri elden kaçırmaktır. Handiyse hiçbir dayanağımız kalmadı. Mutlu bir insanı betimleyemiyoruz artık. Neşenin değerini bilmiyoruz. Omelas'ın insanlarını nasıl anlatabilirim ben sizlere. Saf ve mutlu çocuklar değil onlar. Onların çocukları mutlu ama. Onlar yaşamları mahvolmamış, olgun, zeki, tutkulu yetişkinler."
Seslendiren: Kübra Derin
"Annem... Bu oda mıydı? Yandaki daha büyük oda? Salon? Koridor? Belki de banyo. Banyo olmalı. Mutfak olmamalı. Hiçbir ev kadını kendini mutfakta asmaz. Yemeklere yağ sıçratmaz. Anneannem "Saçları" der, başka bir şey demezdi."
The podcast currently has 9 episodes available.