14. İstanbul Bienali, "TUZLU SU: Düşünce Biçimleri Üzerine Bir Teori" başlığı ile, dOCUMENTA'dan tanıdığımız Carolyn Christov-Bakargiev tarafından "şekilleniyor".
Liam Gillick, Hydrodynamica Applied, İstanbul Modern (fotoğraf: ©İKSV)
Bakargiev, kavramsal çerçevede sergiden şöyle bahsediyor:
"TUZLU SU: Düşünce Biçimleri Üzerine Bir Teori, bir materyalin –tuzlu su– ve düğümlerle dalgaların çelişen imge-biçimlerinin etrafında dönüyor.
Çizginin nereye çekileceğini, nerede geri çekileceğini, nerede yaklaşıp nerede uzaklaşacağını araştırıyor. Bunu, açık denizlerde, düz yüzeyler üzerinde parmak uçlarımızla yaptığı gibi, sualtının derinliklerinde, kat kat şifrelemeler açılmadan önce de yapıyor.
Boğaziçi ekseninde kentin geneline yayılan bu sergi, dünyayı şiirsel ve politik olarak şekillendiren ve dönüştüren, görünür ve görünmez farklı dalga örüntülerini ve frekanslarını, su akıntılarını ve yoğunluklarını ele alıyor. Sanatla birlikte ve sanat aracılığıyla yas tutuyor, hatırlıyor, kınıyor, iyileşmeye çalışıyoruz ve kendimizi bu mekânda beraber yaşamış birçok topluluğun neşe ve canlılık olasılıklarına adıyor, formdan yeşeren yaşama sıçrıyoruz."
Nikita Kadan, Untitled (Political Natural History), İstanbul Modern (fotoğraf: ©İKSV)
Bienal süresince eksen iki sanatçının 1500'ün üzerinde işi, kentin geneline yayılan otuz altı mekâna yerleşiyor. Boğaz'ın kuzeyinden Adalar'a şehre "sızan" Tuzlu Su, şehrin tüm dinamiklerini kullanmayı ve şehrin kendisini bir sergileme aracına dönüştürmeyi hedefliyor. İstanbul Modern, Galata Rum İlkokulu, ARTER, Özel İtalyan Lisesi mekânlarındaki çok katılımlı sergilerin yanı sıra bienal, şehrin farklı zamanlardan farklı mekânlarına sergiler, konuşmalar ve çağrışımlarla konuk oluyor. Bakargiev'in deyişi ile:
"14. İstanbul Bienali’ni ziyaret ettiğinizde tuzlu suyun üstünde epey zaman geçireceksiniz. Mekânlar arasında, özellikle de vapurlarla yapılacak seyahatlerle, ziyaretçilerin sanatı deneyimleme süreleri yavaşlayacak. Bu da çok sağlıklı, çünkü tuzlu su solunum problemleriyle pek çok başka hastalığın iyileşmesine yardımcı olduğu gibi sinirleri de yatıştırıyor.
TUZLU SU, müzelerin yanı sıra tekneler, otel odaları, eski bankalar, otoparklar, bahçeler, okullar, dükkânlar ve özel konutlar gibi kara ve su üzerindeki geçici yerleşim alanlarına yayılacak. Yolculuk devamlılık gösterse de, rehber altı ana bölgeye odaklanıyor: Boğaz'ın Kuzeyi, Beyoğlu, Şişli, Tarihi Yarımada, Kadıköy ve Adalar. Her biri hayatlarınızda bir güne tekabül edebilir."
Adrian Villar Rojas, The Most Beautiful Of All Mothers, Troçki Evi (fotoğraf: ©İKSV)
Hrant Dink Vakfı'ndan Galata Rum İlkokulu'na uzanan bienal, hafızaya ve acıya da dokunuyor. Geçtiğimiz günlerde sanatçı Pelin Tan, Artık İşler Kollektifi ve e-flux editörü Anton Vidokle tarafından imzalanan bir mektup, son aylarda artan şiddet olayları üzerine bienale katılan sanatçıları "barış için müdahaleye" davet etti.
Anna Boghiguian, The Salt Traders, Galata Rum İlkokulu (fotoğraf: ©İKSV)
1 Kasım'a kadar devam edecek bienal süresince kentin genelindeki pek çok galeri, müze ve kültür mekânı da paralel etkinlikler düzenliyor.