41 yaşında kadın hasta ani başlayan çarpıntı, nefes darlığı, genel halsizlik şikayeti ile başvuruyor. Bilinen bir hastalığı yok, başka bir şikayeti/semptomu yok. Aile öyküsünde önemli bir özellik yok. Nabız 120/dk, diğer vitaller ise normal sınırlarda. Fizik muayenede belirgin bir özellik yok. Daha önce benzer şikayetlerle hastaneye geldiğini ve kendisine semptomlarının anksiyete nedeniyle olduğunun söylendiğini ifade ediyor.
Bu hastayı nasıl yönetirsiniz?
* a. Direkt taburcu ederim.* b. EKG normalse taburcu ederim.* c. Rutin kan tetkikleri ve akciğer grafisi normalse taburcu ederim.* d. Rutin tetkikler yanında tiroid fonksiyonları, d-dimer ve troponin görürüm.
Bu soruya verilecek cevap birçok koşula göre değişiyor. Tecrübeli bir uzmanın çok kalabalık bir günde b şıkkını seçmesi de görülmemiş şey değil, yeşil alan doktorunun d şıkkını seçmesi de.
Bu yazıda anksiyete bozukluklarının acil serviste yönetimi ile ilgili bazı sorulara cevap vereceğiz. Yazıyı yazarken genel bilgileri Rosen’s, Tintinalli, Medscape’in ilgili bölümlerinden derledim. Pubmed Id'si olan kaynaklara yazının en altındaki bağlantılardan, diğer kaynaklara ilgili yerlerdeki bağlantılardan ulaşabilirsiniz.
Anksiyete Bozukluğu nedir?
DSM-5’e göre Anskiyete Bozukluğu, Acil serviste yaygın kullanılanın halinin aksine, birkaç tane tıbbi durumun ortak grup adı. Bu tıbbi durumlar Separasyon anksiyete bozukluğu, spesifik fobi, sosyal fobi, panik bozukluk (PB), agarofobi, yaygın anksiyete bozukluğu (YAB) gibi çeşitli hastalıkları içeriyor. Bunların arasında PB ve YAB hastaları nispeten daha sık görülüyor ve acil servise yukarıdaki vaka gibi başvuruyorlar.
DSM-4’de bu grup hastalıkların içerisinde akut stres bozukluğu, PTSD, obsesif kompülsif bozukluk da dahil edilmiş olsa da, bugün bu rahatsızlıklar ayrı olarak kategorize edilmiş haldeler, ancak bazen yukarıda bahsettiğimiz şekilde acil servise başvurabiliyorlar.
Anksiyete bozukluğu ne kadar yaygın?
Avusturalya’da toplumun %14.4’ünde anksiyete ile ilişkili bir sağlık sorunu olduğu düşünülüyor ve toplumun %30 ila 50’sinin hayatında en az bir kere panik atak geçirdiği tahmin ediliyor.
ABD verilerine göre ise en yaygın psikiyatrik bozukluk grubu ve ömür boyu prevalansı %28.8. PB için bu değer %2.3-2.7, YAB için ise %4.1-6.6. 2006-2013 yılları arasında ABD’de anksiyete nedenli başvuruların sayısının giderek arttığı bildirilmiş1. Avrupa verileri de benzer.
Türkiye’deki araştırmalarda da yurtdışı oranlarına benzer sayılar bildirilmiş*. İlginç bir not olarak, bu makalede yurtdışı verilerinden farklı olan bir takım sonuçlar var. Dünya genelinin aksine Türkiye'de YAB eğitim düzeyi daha düşük olanlarda, evlilerde ve ev hanımlarında daha sık görülüyor*.
Kadın-erkek oranı 3:2 olarak bildiriliyor. Çocukluk çağından itibaren bulgular başlayabiliyor.
Bu hastalar rol mü yapıyor?
Anksiyete bozukluklarını somatoform bozukluklar ile karıştırmamak gerekli. Bu iki grup hastalık birbirinden farklı olmakla birlikte her ikisinde de bilinçli olarak bir hastalık taklit etme hali söz konusu değil.
Anksiyete bozukluklarının etiyolojisinde, birçok psikiyatrik bozuklukta olduğu gibi GABA, serotonin, dopamin gibi mediyatörler aktif rol oynuyor.