Bireysel performans kavramı, şirketler ve bireyler için 1900’lerin başında şekillenmeye başladı. Dünya savaşları sonrasında kamu şirketlerinde ağırlık kazanarak ülkemizde de yaygınlaştı. Performans değerlendirme, eskiden “Şirket yöneticileri ve patronları olarak çalışanlarımızın performansını ölçmeliyiz.” algısı ile şekillenirken, yeni versiyonunda “Şirketin gitmek istediği nokta nedir? Mevcut çalışanlarımızın performans seviyesi ne durumda ve bu seviyeyi ne kadar artırmayız?” stratejilerine bağlı şekillenmeye başladı.
Bireysel performans çıktıları şirketinizin kurumsallaşmasına, olgunluk seviyesine, coğrafi yayılımına, büyüklüğüne, aile şirketi olup olmamasına bağlıdır. Değişiklik gösterebilir. Eğer şirketiniz bu süreci hiç yapmıyorsa, yılda bir kez bireysel performans yönetimi uygulaması yapmalısınız. Ayrıca, yarıyıl değerlendirmesi olarak adlandırılan kontrolü de bir defa gerçekleştirmelisiniz.
Eskiden yılda bir bile yapılsa iyi olur denilebiliyordu. Artık, rekabette fark yaratabilmeniz, yetkin çalışanlarınızı elinizde tutabilmeniz ve hedeflerinize ulaşabilmeniz için yılda bir yetmez. En kötü ihtimalle, Haziran-Temmuz yarılandığı zaman, bir kere “sene başında belirlediğimiz noktaların neresindeyiz, çalışanlarımın performansı nasıl, benim performansım nasıl, yetkinlik seviyesi nasıl” gibi yarıyıl değerlendirmesi yapılmalıdır. Tabi ki bu bazı şirketlerde çeyrek bazlarda da yapılabiliyor. Bu kültürü içselleştirmiş ve sürdürebilirliği sağlamış biraz daha yeni kuşaktan da beslenen şirketlerde, anlık performans değerlendirmesi olabiliyor.
Bireysel Performans Yönetimi
İnsan Kaynakları Danışmanlığı
Çalışan Memnuniyet Anketi
Çalışan Memnuniyeti ve İşveren Markası Analizi
Bireysel Performans Yönetimi
Dijital Dönüşüm Danışmanlığı