“Bin yıllık labirentten (Jahrtausenden des Labyrinths) çıkış yolunu başka kim bulabildi, kim keşfedebildi ki? Muhtemelen, “modern insan” mı? (Der moderne Mensch etwa?) Elbette ki Hayır! Çünkü modern insan, “nereye yöneleceğimi bilemiyorum; “nereye doğru yol alması gerektiğini bilemeyen bir her şeyim ben” diye iç geçiriyor.”( Friedrich W. Nietzsche, Deccal Sahte İsa, çev. Yusuf Kaplan, İstanbul 2017 (Almancası, Friedrich Wilhelm Nietzsche, Der Antichirst, 1895)
Seküler çağda dindarlık daha da bir zanaat haline geldi. Her dönemin zorluğu kendisiyle mülhemdir elbette. Yetersizlik modern ve sonrası çağda daha da el üstünde tutulan bir şey haline geldi. Buna karşı oluşan hareketler Bataille, Wilde ya da Nietzsche gibi aşırılarca hem eleştirildi hem de yeni bir din oluşturdu kendine. Bu din Simon Critchley’in dediği üzere imansızların bir imanı oldu. Bu karşı hareketin ezoterizmi, imanı, nihilizmi adeta bir dine dönüşmüştür.