Araf Suresi - 11. Yine andolsun ki sizi(n önce insan olarak maddenizi) yarattık, sonra size (teşekkül devresinde insan olarak) şekil verdik, sonra da meleklere: “(Kudretim için) Âdem’e secde edin.” dedik. İblis’ten başka hepsi secde ettiler; o, secde edenlerden olmadı. [krş. 2/34-39]
(Âyet-i kerîmede geçtiği üzere insan, kendisinin yaratıcısı değildir. Kendisine şekil/suret, dillerini ve renklerini veren de kendisi değildir (3/6; 30/22; 40/64; 64/3). Bunun gibi bilgisi de ezelî, ebedî, herşeyi kapsayıcı ve görecesiz değildir. Böyle olunca insan yüce Yaradanı’na karşı, İblis misâli O’nun yüceliğini tanısa bile, büyüklük taslayarak secde/ibadet etmez, emrini yerine getirmezse, nankörlük yapmış/kâfir olmuş ve şeytanın kendine benzetmeye çalıştığı kimselerden olmuş olur.)
Araf Suresi - 12. (Allah, İblis’e:) “Sana emrettiğim zaman, secde etmekten seni meneden nedir?” dedi. (İblis de:) “Ben ondan hayırlıyım, beni ateşten yarattın, onu ise çamurdan yaratın.” dedi.
Araf Suresi - 13. (Allah:) “Öyleyse, in oradan! Orada (cennette) büyüklük taslaman (kafa tutman) senin haddine değildir. Çık oradan! Çünkü sen aşağılıklardansın!” buyurdu.
(İşte şeytan, yüce Allah’ın emrine karşılık hevâsına göre akıl yürüttüğünden ve Allah’a itaat etmeyip kendi fikri doğrultusunda hareket ettiğinden lanetli ve aşağılık olmuştur.)
Araf Suresi - 14. (İblis: “Hiç olmazsa insanların tekrar) dirilecekleri güne kadar bana mühlet ver.” dedi.
Araf Suresi - 15. (Allah:) “Sen mühlet verilenlerdensin.” buyurdu.
Araf Suresi - 16. (İblis:) “Madem ki beni (rahmet ve cennetinden kovup) azgın bıraktın; andolsun ki ben de insanlar(ı saptırmak) için senin doğru yolunda onlar için (pusu kurup) oturacağım.”
Araf Suresi - 17. “Sonra onların önlerinden arkalarından sağlarından, sollarından (her yönden onları azdırmak için) yanlarına gelip sokulacağım (onları azdırıp saptıracağım.) Sen de onların çoğunu şükrünü (kulluğunu) yerine getirenlerden bulmayacaksın.” dedi.
(Allah’ın emri şeytanın aklına yatmadı, bundan dolayı emrine itaat etmedi. Yüce Allah da onu lanetleyip huzurundan kovdu ve kendi azgınlığında bıraktı. Bundan böyle şeytan, kendisinin yaptığı gibi insanları, hem Allah’ın emrine karşı, kendi fikrini ön plana çıkarmaya, kendi fikir ve görüşüne göre davranmaya hem de Allah’ın yasak ettiği şeyleri yapmaya teşvik edecektir. Böylece kimi günaha, kimi küfre sapacaktır. Allah’ın emri aksine emir veren de kendini rab yerine koymuş olacaktır. Gerçek müslümanlar şeytanın tuzaklarına düşmezler.) [krş. 4/118-119; 36/60; 38/76-83]
Araf Suresi - 18. (Allah) buyurdu ki: “Haydi, yerilmiş ve (rahmetimden) kovulmuş olarak çık oradan! Onlardan kim sana uyarsa, andolsun ki hepinizi cehenneme dolduracağım.”
Araf Suresi - 19. (Allah, Âdem’e şöyle hitap etti:) “Ey Âdem! Sen ve eşin cennette yerleş(in), dilediğiniz yerden yiyin. (Fakat) şu ağaca yaklaşmayın. Sonra kendisine yazık edenlerden olursunuz.”
Araf Suresi - 20-21. Derken şeytan, onlara, (gözlerinden örtülerek) gizlenmiş ayıp yerlerini kendilerine göstermek için, (cennet kapısı yanında onlara şöyle) fısıldadı da: “Rabbiniz size, meleklerden olursunuz veya (cennette) ebedî kalanlardan bulunursunuz diye, bu ağaçtan (meyve) yemenizi yasakladı.” dedi. Ardından: “Şüphesiz ben, sizin (iyiliğiniz) için öğüt verenlerdenim.” diye de yemin etti.
Araf Suresi - 22. İşte böylece, ikisini de aldatarak (o yasak meyveden yedirdi ve Allah katındaki mevkilerini) aşağı indirdi. Onlar ağacı(n meyvesini) tattıklarında (bir ceza olarak cennet giysisi soyuldu) ikisinin de edep yerleri açılıverdi ve cennet yaprağı ile oralarını örtmeye başladılar. Rableri de onlara: “Ben, sizin bu ağaçtan (meyve) yemenizi yasaklamadım mı? Şeytan muhakkak ki size apaçık bir düşmandır, demedim mi?” diye seslendi. [krş. 2/35-37; 20/116-123]
(Âyet-i kerîmede bize ibretlik bir ders çıkıyor ki o da, Allah’ın yasak ettiklerini nefis, şeytan ve benzerleri cazip gösterse de asla onlara yaklaşmamaktır.)
Araf Suresi - 23. (İkisi de:) “Ey Rabbimiz! Biz kendimize yazık ettik, eğer bizi bağışlamaz ve bize acımazsan muhakkak biz, ziyana uğrayanlardan oluruz.” dediler.[2]
Araf Suresi - 24. (Allah) buyurdu ki: “(Şeytana uymakta) birbirinize düşman olarak inin, sizin için yeryüzünde (ecelinizin geleceği) bir zamana kadar kalmak ve geçinmek (artık takdir edilmiş)tir.” [bk. 2/36; 20/123]
Araf Suresi - 25. Yine buyurdu ki: “Orada yaşayacaksınız, orada öleceksiniz ve oradan (dirilip) çıkarılacaksınız.” [bk. 84/3-5]
[1] Çünkü Allah’ın emirlerine karşı olan işlerde hiç kimseye itaat edilmez (Münâvî, VI, 432).
[2] Kalpte Allah’ın emri yerine, nefsin emri (heva ve heves) hâkim olursa insan ziyana uğrayanlardan olur (Mukâtil, s. 89).
Daha Fazla Sorun Söyleyelim Videosu İçin:
https://www.youtube.com/playlist?list=PLw_dec0EVOjqRr3hX4_H1LcAQcjeES3RQ
Tefsir Derslerimiz:
https://www.youtube.com/playlist?list=PLw_dec0EVOjrobYowlXIYIWtsiJtX3-aw
Önemli Konular:
https://www.youtube.com/playlist?list=PLw_dec0EVOjo1dsXexTa1dg06ZdTr8RuT