Veysel Karani hazretlerinin bu münacatı Allah Teala’nın rububiyeti karşısında insanın ubudiyetini, Onun izzeti karşısında zilletini, zenginliği karşısında fakirliğini, bekası karşısında fani oluşunu, kuvveti karşısında zayıflığını, cömertliği karşısında miskinliğini anlamasına çok ciddi manada yardımcı olur. Bediüzzaman hazretleri de bu münacatı Risale-i Nur’un acz, fakr, şefkat ve tefekkür mesleğine uygun görmüş, bu nedenle hem kendisi daimî bir virdi olarak okumuş hem de Risale-i Nur’ların farklı yerlerinde bu münacatın hakikatlerini doğrudan veya dolaylı olarak izah etmiştir. Örneğin Kelime-i Tevhid’in mükemmel bir tefsiri olan 20. Mektubun 2. Makamında “Sekizinci Kelime” olarak zikrettiği VE HÜVE HAYYÜN LÂ YEMÛT kelimesinin izahında Veysel Karani hazretlerinin bu münacatına bizzat kendisi geniş bir meal yazmıştır. İsteyenler 20. Mektubun o bölümüne müracaat ederek “Yâ İlahenâ! Rabb’imiz sensin! Çünkü biz abdiz. Nefsimizin terbiyesinden âciziz. Demek bizi terbiye eden sensin.” diye başlayan münacata bakabilirler.
Bu münacatın bir diğer özelliği de şudur: Duayı veya evrad ü ezkarı hayatına ciddi manada dahil etmek isteyen insanlara bu yolculuğa genellikle Veysel Karani Hazretlerinin münacatı ile başlamaları tavsiye edilir. Çünkü hem kısa ve sadedir hem de oldukça dokunaklı ve zengindir. Süslenmeye ihtiyacı olmayan doğal bir güzelliğe, kendini kanıtlama ihtiyacı duymayan bir büyüklüğe ve derinliğe sahiptir.
Bu çok kıymetli duayı, Arapçasından bir kısmı okunduktan sonra Türkçe manasının okunduğu bir şekilde sizlerle buluşturmanın mutluluğunu yaşıyoruz. Çok fazla örneği olmayan bu orijinal çalışmanın faydalı olmasını Rabbimizden niyaz ederiz.