Su her şeyi içinde barındırır. Her şeyi kendine karar, dağıtır ve yumuşakça yayar. Gözle görülüp, elle tutulamayan boyutu takdir eder. Hayat döngülerine uyum sağlar ve “Şimdi böyle. Bununla birlikte akıp şekilleneceğim. Bir şeyleri, suyun kayaları şekillendirdiği gibi, yavaş yavaş zorlamadan şekillendireceğim. Kaçınılmaz sonların yol verdiği başlangıçları kabulleneceğim, ayak uyduracağım." der.
Su, ateşin ilhamlı ve kendiliğinden akışını, toprağın mantığını ve tutarlı tavrını, havanın verilere dayalı akıl yürütme halini bir araya getirir, çok katmanlı bir analiz yapar ve bir senteze varır. Bu sentezde iç görü, bilgelik ve sezgiler vardır.
Suyun fazlasıysa boğar, kökleri çürütür, içten içe öldürür. O yüzden suyun bir kısmını toprağa katmak, bir kısmını buharlaştırıp havaya bırakmak gerekir. Bunu yapmanın en güzeli yolu da suyu yaratıma sokmaktır. İlhamla, duayla, sanatla, göz yaşıyla. Dağılmasına, dengelenmesine izin vermek.
Suyumuzu dengelesin diye yaptığım "Water" hepimize ışık olsun.