Share KALT'ın Podcast'i
Share to email
Share to Facebook
Share to X
By KALT
5
2222 ratings
The podcast currently has 58 episodes available.
Sizce doğa anaya sorsalar böyle çocukları olsun ister miydi? Kafasının arkası ütü basılmış gibi dümdüz olan kundak çocukları, tükürüğünden, sümüğünden balon yapan pislik çocukları, arkadaşlarının elinden oyuncağını, heyecanını, hayatını alan pezevengin çocukları ve daha niceleri... Bakın doğa ana yine de bu kadar şerefsize, haysiyetsize türlü yemişler, oksijenle bezenmiş bir atmosfer, bereket yağmurları ve doğal koylarla falan geliyor. Bırakın doğa ananın hakkını ödemeyi, kendi anasının hakkını, en azından kredi kartı ekstresini bile ödemeyen namussuzlarız biz. Anamız kime kaçsa yeğdir, anamız nereye gitse buradan evladır. Mars diye konuşuluyor şu an, anamızı oraya kaçıracaklar gibi görünüyor. Sıkıntı yok, gider orada da darlarız kendisini, hasretle ellerinden öperiz. Hayırlısı.....
Edit: Erman Çağlar
luni tuns (şiir)
Atlı Kulp Birahanesi'ne hoş geldiniz. Tuzlu fıstığımız uzun süredir sizleri bekliyordu.
Solmazz Solaryum'un sunduğu KALT'ın Podcast'i şimdi ve sonsuza kadar sizlerindir.........
Kamuda israfın önüne geçmek ancak ve ancak evden beklendiğini bilen on üç yaşındaki bir çocuğun bilinci ve ivediliğiyle çalışmak sayesinde olur.
İnsan hayatı dediğimiz şey, ufak büyük oylarla bir o yana bir bu yana savrulan bir seçim otobüsü değil mi? Yeri geldiğinde patronumuza, yeri geldiğinde müşterimize, yeri geldiğinde de cinsel olarak kendimizi sevdirmeye çalıştığımız partnerimize 7/24 seçim vaatlerimizi haykırıyoruz. Koltuğun şanına değil hizmetin gururuna talibiz diyoruz, yatakta değişim için oylar sanırım bana diyoruz. Hepimiz seçim otobüsümüzün sesini biraz kıssak daha tatlı, daha huzurlu bir dating scene olmaz mıydı dünyamız? Şimdi biraz daha düşük sesle konuşulan bir dünyayı hayal edecek ve avazımız çıktığı kadar bağıracağız: Büyük ihtimalle çözer / Muhtar adayımız --> Ömer
Recorded @ Kadıköy
Mastering: Göksel "Magnum" Elbuken
Edit: Erman "Malibu" Çağlar
Evet doğru duydunuz: Ne cüzdan, ne şişe, ne araba... Hiçbir şey ağzına kadar doldurulmaz. Özellikle de insan, özellikle de toplum. İyi oldu, ağzına kadar doldurdum, hiç ziyan etmedim dersin, kapağını sıkıca kapatırsın; ama sıcaklık ve basınç değişikliğini hesap edemediğin için şişme yapar ve ertesi gün dur şu topluma bakayım diye kapağını açtığında suratına patlar, her taraf toplum olur. Bir keresinde domates turşusu öyle patlamıştı evde, iki hafta tavanına kadar her yerden domates temizledik.
Bir yere götürülecek en kötü şeylerden biri çek yat, ikincisi erkektir. Bunu bilmeyenleri zaten Mars'a, yeni bir dünya kurmaya götürmek benzin israfı olacaktır. Uzay programlarını planlarken bunları göz önünde bulundurmak elzemdir.
Kaldırımda bile yetişir denilen çiçekler ekip onlara bile bakamadığımız bahçelerimizin etrafına dijital dikenli teller örüyor, kapısına da annemizin doğum tarihi artı annemizin kızlık memleketinin plakası gibi manyakça parolalar yerleştiriyoruz. Kıymetli hiçbir şeyimiz yokken her şeyimizi saklıyoruz... Oysa şimdi parklarda, rahatsız bankların üzerinde el ele tutuşup birbirimize "şifre: sorma gir, hepsi küçük" demenin tam zamanı. Birbirimizin bahçelerini ziyaret edeceğiz; sağlıksız, belki de çoktan ölmüş bir ağacın gölgesinde çay içeceğiz, bira içeceğiz. Bahçemize hoş geldiniz....
Bir gün gelecek, o kadar büyük bir değişiklik olacak ki dünya üzerinde "Neyse ya en azından bi değişiklik oldu..." diye yanındakini avutacak bir insan bile kalmayacak. O güne kadar MORAL BOZMAK = YASAKLANMIŞTIR.........
Miks & Mastering: Göksel "Magnum" Elbüken
The podcast currently has 58 episodes available.
112 Listeners
39 Listeners
104 Listeners
21 Listeners
17 Listeners
54 Listeners
49 Listeners
5 Listeners
61 Listeners
39 Listeners
4 Listeners
8 Listeners
1 Listeners
5 Listeners
9 Listeners