Siyaset biliminin klasik sorusudur:
“Kimi politikacılar koltuğu neden bırakmaz?”
Yanıt tek nedene bağlı değil; iç içe geçmiş psikolojik, yapısal ve kültürel faktöre dayanır… Mesela güç isteği; insan beyninde dopamin salgısını artırır fizyolojik haz yaratır.
Bağımlılık gibidir; kişi “iktidarda olma hissi” olmadan yaşamakta zorlanır!
Sadece psikoloji değil; otoriter eğilimli ülkelerde koltuğu bırakmak, sadece mevki değil, dokunulmazlığı, gelirleri ve güvenliği de kaybetmek anlamına gelir…
Bu sebeple; koltuğa yapışan lider statükocudur. Değişimden çekinir, gücü kaybetmekten korkar. Toplumu eğitmek değil, bağımlı tutmak ister. Kendisinden sonra bir düzen kurulmasın diye kurumsallaşmayı engeller. Kısa vadeli çıkarları, uzun vadeli vizyonun önüne koyar…
Konuyu şuraya bağlamak istiyorum: