Dr. Ömer Demirbağ, “Ya Ben Öleyim mi Söylemeyince” programının bu bölümünde, İslam’da tasavvufun varlığı, tarihi ve önemi hakkında bir sohbet gerçekleştiriyor. Tasavvufun Kur’an ve Peygamber’in sünnetinden doğduğunu, Hz. Ebubekir ve Hz. Ali’ye verilen zikir emirleriyle başladığını vurguluyor. Tarikatlerin zaman zaman bozulmalar yaşamalarına rağmen, İslam’ın önemli bir parçası olduğunu ve Allah’a ulaşmanın yollarından biri olduğunu savunuyor. Demirbağ, tarikat ve tasavvufun özünün Allah sevgisi ve kalbin arındırılması olduğunu belirterek, bu yolda ölçünün Kur’an ve Sünnet olduğunu hatırlatıyor. Ayrıca, Türk kültürüne tasavvufun büyük etkilerinden ve birçok sanat eserinin tasavvufi kökenlerinden bahsediliyor.🌟 Programda Öne Çıkanlar 🌟✨ Tasavvufun İslam’daki yeri: Konuşmacı, tasavvufun İslam’ın ayrılmaz bir parçası olduğunu, Kur’an ve Peygamberin öğretilerinden doğduğunu savunuyor. Karşı çıkmanın cehalet veya İslam düşmanlığı olduğunu belirtiyor.🗣️ Zikir ve Tarikatlerin Başlangıcı: Hz. Ebubekir ve Hz. Ali’ye verilen zikir emirlerinin tasavvuf ve tarikatlerin başlangıcı olduğunu, sessiz ve sesli zikirin farklı kollarının zamanla geliştiğini anlatıyor.📚 Tarikatlerin Gelişimi ve Çeşitliliği: Nakşibendilik ve Kadirilik gibi tarikatlerin tarihsel gelişimini, yaygınlaşmasını ve zaman içindeki değişimlerini örneklerle açıklıyor. Bazı kolların sapmalar yaşamasına rağmen, birçok tarikatın İslam’a uygun bir şekilde günümüze ulaştığını vurguluyor.❤️ Tasavvufun Amaç ve Yöntemi: Tasavvufun temel amacının Allah sevgisi ve kalbin arındırılması olduğunu, bunun için çile, riyazet gibi yöntemlerin kullanıldığını, ancak ölçünün Kur’an ve Sünnet olduğunu belirtiyor.🇹🇷 Türk Kültürüne Etkisi: Konuşmada, Türk kültüründe tasavvufun derin iz bıraktığı, sanat, edebiyat ve mimarideki etkilerinden bahsediliyor. Birçok ünlü şahsiyetin tasavvufla ilişkili olduğunu vurguluyor.daha fazlası videomuzda...Gelin, Beraber Yürüyelim...