Savaş Şafak Barkçin, “Bi’ De Buradan Bak” programının bu bölümünde; Doğu-Batı ikilemi, Batı’nın dayattığı etiketlerin kabulü ve bunun Osmanlı’dan günümüze uzanan etkilerini ele alıyor.
Barkçin, dini kurumlara yönelik saldırıların Tanzimat’tan itibaren süregelen bir süreç olduğunu savunuyor ve müminlerin kendilerini tanımlama biçimlerine, kullandıkları klişelere ve iki yüzlülüğe dikkat çekiyor. Kendini “Doğulu” veya “Batılı” olarak tanımlamanın yanlışlığını, samimiyet ve Allah’ın ölçülerine uygun yaşamanın önemini vurguluyor. Ayrıca, muhafazakarlık gibi kavramların yanlış anlaşılmasının ve dini kimliğin arkasına gizlenen iki yüzlülüğün tehlikelerine işaret ediyor.
🔻 Önemli Noktalar 🔻
🌍 Doğu-Batı ikilemi: Program, Doğu ve Batı kavramlarının Batı tarafından Osmanlı’ya dayatıldığını, bu etiketlerin kabul edilmesinin kişiliksizleşmeye ve öz benliğin yitirilmesine yol açtığını savunuyor.
⚠️ Klişelerin tehlikesi: “Doğulu”, “Batılı”, “muhafazakar” gibi klişelerin düşünce ve davranışları nasıl şekillendirdiği, kendi kimliğinin farkında olmayı engellediği vurgulanıyor.
🙏 Samimiyet ve dürüstlük: Müminlerin samimiyetle, kendi isimleriyle ve Allah’ın ölçülerine göre hareket etmeleri gerektiği, iki yüzlülüğün ve kendini gizlemenin tehlikeleri anlatılıyor.
📚 Tarihi doğru anlama: Dini kurumlara yönelik saldırıların tek parti dönemiyle sınırlı olmadığı, Tanzimat’tan beri süregelen bir süreç olduğu ve bu sürecin yanlış anlaşılmaması gerektiği belirtiliyor.
⚖️ Kimlik ve ölçüler: Kendini “Mümin” veya “Allah’ın kulu” olarak tanımlamanın önemi vurgulanıyor. Allah ve Resulullah’ın ölçülerine uygun yaşamanın, yanlış kavramlara ve klişelere kapılmamanın gerekliliği belirtiliyor.
daha fazlası videomuzda...
Gelin, Beraber Yürüyelim...