Bu yaşamda bir şekilde hayatta kalmaya çalışıyoruz. Herkesin farklı biçimleri ve farklı savunma mekanizmaları olabilir ama özünde yapmaya çalıştığımız çok benzer.

Peki nasıl biçimlerde hayatta kalmaya çalışıyor olabiliriz? 

En gıcık olduğumuz davranışlara merhamet göstermek bizi nasıl büyütür?

Keyifli dinlemeler.

Bu bölümde yine bir vaka ile karşınızdayım. Nehir'in çocukluğunda fark etmeden içselleştirdiği fantastik öğretiler, onun yetişkin hayatında oldukça belirgin etkiler yaratıyordu. Düzenli seanslar  sonrasında gerçekleştirdiğimiz bir çalışmada bu büyüler, şeytanlar ve fantastik öğretilere yeni bir nefes oluştu. Nehir'in vakasının sizlere de ilham olabilmesini dilerim.

NOT:
Burada bahsettiğim vakanın özü gerçek bir hikayeye ve seans notlarıma dayanmaktadır ve paylaşım öncesi tabii ki danışanın açık izinleri alınmıştır. Yani, vakanın özünün paylaşılmasına samimiyetle onay veren danışanım bu platformda kendi hikayesinin gizli bir şekilde paylaşılacağının bilgisine sahiptir. Her vaka paylaşımımda olduğu gibi, danışanlarımı kendimce de korumak adına hikayeler birebir halde paylaşılmamaktadır. Vakada geçen isimler gerçek isimler değildir. Ayrıca vakaya daha zengin bir hikaye anlatıcılığı katmak ve belirli psikolojik meseleleri vurgulamak adına hikayeyi özel bir kurgu sürecinden geçirerek paylaşıyorum.

Kısacası, burada bahsedeceğim hikayenin özü ve kritik birçok noktası gerçek bir vakaya dayanmakta ama hikayenin bütünü bir kurgu sonucu ortaya çıkmaktadır.

Bu bölümde gerçek bir seanstan kurgulanan "Buket"in hikayesini konuşuyoruz. Kendi annesinin hiçbir zaman annelik kökleri olmadığını keşfetmesiyle birlikte hayatında önemli dönüşümler yaşayan Buket'in öyküsü oldukça ilham verici.

Vakanın özü gerçek bir hikayeye ve seans notlarıma dayanmaktadır ve paylaşım öncesi tabii ki danışanın açık izinleri alınmıştır. Yani, vakanın özünün paylaşılmasına samimiyetle onay veren danışanım bu platformda kendi hikayesinin gizli bir şekilde paylaşılacağının bilgisine sahiptir. Her vaka paylaşımımda olduğu gibi, danışanlarımı kendimce de korumak adına hikayeler birebir halde paylaşılmamaktadır. Vakada geçen isimler gerçek isimler değildir. Ayrıca vakaya daha zengin bir hikaye anlatıcılığı katmak ve belirli psikolojik meseleleri vurgulamak adına hikayeyi özel bir kurgu sürecinden geçirerek paylaşıyorum.

Kısacası, burada bahsedeceğim hikayenin özü ve kritik birçok noktası gerçek bir vakaya dayanmakta ama hikayenin bütünü bir kurgu sonucu ortaya çıkmaktadır.

Esmiyor'dan tanıdığımız Derin Altan ile doğa ve insan üzerine oldukça keyifli bir sohbet gerçekleştirdik. Felsefeden doğaya, psikolojiden sosyolojiye, yer yer siyaset ve spora bile girdiğimiz bu konuşmada temel konumuz doğa ve insan.

Konuşmak istediğimiz birçok konuya girememiş olsak bile buna dair ileriye yönelik niyetler de ortaya konuldu.

Ayrıca  bir "crossover" tarzı bölüm konsepti olan bu buluşmanın önceki bölümüne de Esmiyor Podcast'ten ulaşabilirsiniz.

Keyifli dinlemeler olsun.

"Zihnim hala karımın imgesine tutunuyordu. Aklımdan bir şey geçti; hala hayatta olup olmadığını bile bilmiyordum. Artık çok iyi öğrendiğim tek bir şey biliyordum; sevgi, fiziksel bir varlık olarak sevilen kişiden çok daha öteye gidiyordu. En derin anlamını tinsel varlıkta, iç benlikte buluyordu. Onun gerçekten var olup olmadığı, yaşayıp yaşamadığı önemini bir ölçüde yitiriyordu." ("İnsanın Anlam Arayışı")

Psikiyatrist Viktor Frankl, en zorlu koşullarda bile anlam yaratabileceğimizi ve bunun hayati önem taşıdığına değiniyor. Bazen yarattığımız anlam, onun gerçek olup olmamasından bağımsız olarak bizi yaşamaya dair cesaretlendirebiliyor.

Bu bölümde her koşulda anlam yaratabilmeyi ve hayatta kalabilmeyi konuşuyoruz.

Keyifli dinlemeler.

Bu bölümde öz şefkat  konusuna devam ediyoruz. Bu sefer kendimize nasıl şefkat gösterebileceğimize, içimizdeki çocuğu nasıl kapsayabileceğimize değiniyoruz.

Bu konuya dair birkaç yöntemi ve kendimizdeki kaynakları keşfediyoruz.

Keyifli dinlemeler olsun.

Psikolojik Meseleler: Online Deneyimsel Grup Buluşmaları başlıyor!

Programın içeriği, Gestalt bakış açısının ana prensiplerini kapsayacak ve her oturumda belirli bir konuya odaklanacaktır. Teori anlatımları ve deneyimsel çalışmalarla desteklenecek bu oturumlar, katılımcıların kendi yaşam deneyimlerini paylaşmalarına, grup içinde etkileşimde bulunmalarına ve derin bir öğrenme süreci yaşamalarına olanak sağlayacaktır. 

Tarihler:
8 ve 29 Mayıs, 26 Haziran, 24 Temmuz, 21 Ağustos, 11 Eylül, 2 ve 23 Ekim, 13 Kasım

Saat:
19:15 - 22:00 (Çarşamba akşamları)

Konular:

1. Gestalt'a Giriş
2. Varoluşçuluk Temelleri
3. Fenomenoloji
4. İhtiyaçlar
5. Kutuplar
6. Farkındalık ve Temas
7. Beden ve Psikosomatizasyon
8. Tamamlanmamış Meseleler
9. Rüyalar

İletişim ve kayıt için [email protected] adresine mail atabilirsiniz. Mailinizde şu bilgileri paylaşmanızı rica ederiz:

• Ad - Soyad
• Telefon Numarası
• Mail Adresi
• Öğrenim Durumu
• Programa katılma motivasyonunuzu kısaca anlatan bir paragraflık yazı (3-4 cümle yeterli olur).

Bu bölümde kendi içimizdeki o kıymetli çocuğa şefkat göstermek, onu olduğu haliyle kabul edebilmek üzerine konuşuyoruz.

Bu hayatta hepimizin birçok tamamlanmamış meselesi var ve bir şekilde bunlarla başa çıkabilen çok güçlü bir çocuk var. O çocuğu olduğu gibi bağrımıza basabilmek belki de yaşamda yeni bir kıvılcım yaratır.

Keyifli dinlemeler.

Değerli hocam Hanna Nita Scherler ile birlikte Taoizm'in Gestalt bakış açısındaki etkilerini, döngüleri, kendimizi tanımladığımız yerlerin içine ölmeyi ve büyümeyi konuşuyoruz.

Bol bol felsefi içerikleri gündelik örneklerle harmanladığımız, konuştukça zenginleşip dönüştüğümüz bir bölüm oldu.

Keyifli dinlemeler olsun.

---
Bu bölümde şu kavramları bulabilirsiniz:

• Taoizm ve döngüler
• İçine ölmek
• Verimli Boşluk (Fertile Void)
• Çoktaki Bir
• Fenomenolojik metodoloji
• Wu Wei

Otantiklik konusunun ikinci bölümünde Heidegger'in yaklaşımını ele alıyoruz. Özellikle "Dasein" ve "Fırlatılmışlık" kavramları ekseninde otantikliğin hayatımızdaki boyutlarını inceliyoruz.

Hem felsefi bir düzlemde hem de çeşitli örneklerle konuyu Gestalt Terapi perspektifiyle birlikte konuşuyoruz.

Keyifli dinlemeler olsun.